Biden’ın Atlantik çıpası

ABD Başkanı Joe Biden’ın Dışişleri Bakan adayı Antony Blinken, önceki gün ABD Senatosundan onay alarak görevine başladı.

Blinken, geçen hafta ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi üyelerinin sorularını yanıtlarken, Türkiye için “sözde stratejik ortak” demişti. Blinken’e bu ifadesi nedeniyle çokça tepki gösterildi, oysa gerçeği ifade ettiği için teşekkür etmeliyiz. Çünkü Türkiye ABD’nin “stratejik ortağı” değil, gerçekte “stratejik hedefi”dir!

Doğu Akdeniz’den Karadeniz’e, Suriye ve Irak’tan Kafkasya’ya kadar bölgemizdeki hemen her konuda Türkiye’nin çıkarlarıyla ABD’nin çıkarları çatışmaktadır. Bu nedenle iki ülke arasında “stratejik ortaklık” değil, en fazla “sözde stratejik ortaklık” vardır.

Blinken’in iki kritik mesajı

Antony Blinken’in “sözde stratejik ortak” ifadesi değil, asıl ABD Senatosu onay sürecinde senatörlerin soruların yazılı verdiği yanıtlar önemli.

Ali Çınar, dün Milliyet’te o çok önemli yanıtları yazdı. Bugün o yanıtlardan şu ikisinin üzerinde duracağım:

1. “Türkiye’yi Rusya’ya ve diğer düşmanlara yaklaştıracak adımlar atmaktansa, batıya dönük tutmak önemlidir.”

2. “Bölgesel meselelerdeki farklılıklar ile Türkiye’yi transatlantik ittifakına geniş ölçüde uyumlu tutmaya çalışacağız.”

Ne anlama geliyor bu mesajlar, inceleyelim:

Biden’in hedefi ve stratejisi

Biden, kabinesini açıkladığı 25 Kasım 2020’deki toplantıda, aslında hedef ve stratejisini de açıklamıştı.

Bu köşede “Biden’ın hedefi ve stratejisi” başlığıyla incelemiştik. Biden üç cümlede özetlemişti: “ABD, Pasifik ve Atlantik’te küresel liderlik rolü üstlenecek. Gereksiz çatışmalarda rol almayacak. Asya-Pasifik bölgesinde ittifakları güçlendirecek.

“Atlantik ve Pasifik’te liderlik üstlenmek” demek, pratikte ABD’nin AB ile ilişkileri restore etmesi ve birlikte Çin’e karşı mücadeleye yönelmesi hedefi demekti. “Gereksiz çatışmalarda rol almamak”, ABD’nin Afganistan ve Irak’tan çekilmeyi sürdürmesi demekti. “Asya-Pasifik bölgesinde ittifakları güçlendirmek”, ABD’nin Çin’e karşı mücadelede Japonya’yı kaybetmemesi ama daha önemlisi Hindistan’ı kazanması demekti.

Antony Blinken, aynı toplantıda verdiği ilk mesajında Biden’ın çizdiği çerçeveyi tamamlamıştı: “Dünyanın tüm sorunlarını tek başımıza çözemeyiz. Diğer ülkelerle birlikte çalışmamız gerek, onların işbirliğine ihtiyacımız var.”

Atlantik kampında tutma hedefi

İşte Blinken’in senatörlerin sorularına verdiği yanıtlarda dile getirdiği iki kritik açıklama, Biden’ın çizdiği hedef ve strateji içerisinde anlamlıdır.

O da şudur: Yeni ABD yönetimi, Türkiye’yi Rusya’ya “kaptırmanın” maliyetinin, Türkiye’nin “oluşturduğu sorunlardan” daha büyük olduğunu hesaplıyor!

Bu elbette yeni ABD yönetiminin, Türk-Amerikan ilişkilerindeki sorunların Türkiye lehine çözümlerini kabul etmesi anlamına gelmiyor. Ancak yeni ABD yönetiminin bazı sorunları, Türkiye’yi “Atlantik kampında” tutmanın aracı haline getireceği anlamına geliyor.

Dolayısıyla Blinken’in senatörlere verdiği iki kritik yanıt, pratikte AKP hükümeti için “Biden’ın Atlantik çıpası” anlamına geliyor.

Biden, Bush’un BOP eşbaşkanına, Obama’nın model ortağına ve Trump’un dostuna “Atlantik çıpası” atarak, Türkiye-Rusya ilişkilerini bozmak ve Ankara’yı “Batı kampında” tutabilmek istiyor.

Türkiye’nin kaçınılmaz yeri

Erdoğan’ın ABD ve AB’ye “beyaz sayfa” çağrıları, kuşkusuz Biden ve Blinken’in işini kolaylaştırıyor. Nitekim AKP hükümetinin AB’yle başlattığı “diyalog süreci”, pratikte Türkiye’nin AB kapısından bir süre için daha uzaklaştırılmaması hedefine yarıyor. Bunun da ABD-AB restorasyon süreci içinde Türkiye’yle ilişkileri “normalleştirme” hedefini kolaylaştırabileceği ihtimal dahilinde…

Ancak…

Sonuçta Atlantik dönemi kapanıyor, Asya dönemi başladı. Türkiye kaçınılmaz olarak yeni döneme uygun konumlanacaktır. Biden’ın AKP hükümetine atacağı “Atlantik çıpası” o konumlanışı, en fazla bir süre öteleyebilir ancak kaçınılmaz tabloyu değiştirmez!

Mehmet Ali Güller
Cumhuriyet Gazetesi
28 Ocak 2021

Reklam
  1. #1 by puma on 29/01/2021 - 17:05

    Biden gercekten baskan mi, yani tam yetkili baskan mi.
    Mesela ona nukleer kodlar verilmedi,
    nukleer kodlar hala Trump’ta. Biden’e sahte kodlar verildi.

    Halk ve ordu Trump’un yaninda. Biden ise burokraside ve medyada guclu.
    ABD yerine jeopolitik onemi az olan bir ulke olsaydi,
    boyle bir durumda ordu ihtilalini yapar gecerdi.
    Zaten secimde hile vardi, arti bircok ortaya dokulmemis suclar vardi,
    ve bunlar once halka gosterilir, arkasindan askeri mahkemede yargilanirdi.
    Niye bunlar olmadi, cunku karsi taraf dunyanin bir tarafinda sabotajlar yapabilir,
    mesela gecenlerde biryerlerde elektrik kesintileri oldu.
    (Benzer sekilde daha once de iyi adamlar da benzer bir uyari yapmislardi. )

    Trump hileye niye goz yumdu. Biliyordu, niye onlemek icin birsey yapmadi.
    Butun cabasi secim sonrasina kaldi.
    Amac suc ustu yapmak miydi.
    Olabilir, hemen mat etmek yerine 4 vezirle mat yapilabilir.
    Butun olasiliklar

    0. Hile olmadi Trump kaybetti, mizikcilik yapti (YANLIS!).
    1. Ya gucu yetmedi
    2. Ya suc ustu yapip daha derine inmek, dostu dusmani ayirmak istedi.
    3. Yeni bir teorim var.

    ————3.Teori——–

    Simdi bu bir katrilyon dolarlik kuresel mesele. ABDde artik
    iktidarin kimde olacagi dunyanin kaderini
    etkileyecek bir sey.

    Savas, sabotaj olmazsa Cin her durumda yukselir,
    ama Biden kalirsa savas , sabotaj olur

    Trump herseye ragmen populerdi ve kazanacakti.
    Ama hileye izin verildi ki, kazanamazsa hile uzerinden
    mucadele devam edebilsin.

    Peki niye populer oldugu halde kazanamasin.
    Cunku, medya kartelin elinde.
    Kartel son gece yalan bir haber yapar,
    bunu yapay zeka ile uretilmis inandirici montajlarla destekler.
    Trump’un sesi kesilir, hatta montaj bir Trump’la ,
    itiraf yaptirilir.

    Mesela Kemal Sunal’in tipkisinin aynisi biri
    reklamlarda cikariliyor. Ona cok benzeyen biri mi var, hayir,
    bu yapay zekanin eseri.

    Trump itiraz edene kadar, sesini duyurana
    kadar secimler coktan bitmis olacak.
    Sonra istedigi kadar bu adil degil desin, hicbirseye
    yaramazdi.

    Yani, hileye ragmen kazanmayi bekliyordu.

    Her durumda son kart askeri kart idi.
    Yalniz direk olarak fiziksel guc kulanmanin bir suru riski var.
    Ayrica hukuki dayanagi olmayabilirdi.
    Su anda i.act’i imzaladi, ve eskisinden daha guclu.
    Mesela partisinin destegine ihtiyaci yok.

    Su an ABDde iki paralel devlet var. Biri kagittan devlet.
    Digeri yani Trump’unki bizdeki ilk TBMM hukumetine karsilik gelir.
    Dunya hala padisah (Biden)i yetkili zanneder.
    Gelecgi belirleyecek hukumet ise baska bir yerdedir.
    —————————–
    TVde bir yarismada 5. senfoni kime aittir diye soru sormuslardi.

    Baska bir yarismada 3. teori kime ait diye sorarlarsa cevap puma’dir.

  1. Biden’ın Atlantik çıpası -/- ABD Başkanı Joe Biden’ın Dışişleri Bakan adayı Antony Blinken, önceki gün ABD Senatosundan onay alarak görevine başladı. | Öykü-Şiir-Anı-Günce-Doğa+Yaşam+Sağlık+Politika

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: