Göç sorununa çözüm: Türkiye-Suriye Ortak Ekonomi Alanı

AKP hükümetinin İhvancı dış politikası sonucu ülkemizde bulunan resmi 3.6, gayri resmi 5 milyon Suriyeli sorunu nasıl çözülecek?

İktidarın -en azından bir kısmını bile- gönderme niyeti yok. Tersine Erdoğan “finansını iyi yönettiğimiz için alıyoruz, finansını iyi yönetmeye devam ederek daha da alacağız” diyor.

Açık ki iktidar açısından göçmen, finansal bakımdan iki yönlü öneme sahip: Birincisi ucuz işgücü olarak, ikincisi de Türkiye’yi tampon ülke yapıp karşılığında AB fonları, Batı kredi ve borcu alarak.

AKP’li Yasin Aktay’ın ve Mehmet Özhaseki’nin “Suriyelileri gönderirsek ekonomi çöker” özetli çıkışları, hiç kuşkusuz gerçeğin bir yönüne, bu finans yönüne işaret ediyordu. Yaklaşık 1 milyon Suriyelinin ucuz işgücü olarak asgari ücretin altında çalıştığı şartlar, egemen sınıfın ve o sınıfın siyasi temsilcisi olan AKP’nin işine geliyor. Dahası bunu zam isteyen sendikalı işçilere karşı kullanıyorlar.

Suriyelileri ikna sorunu

Baştaki soruya dönersek: 5 milyon Suriyeli sorunu nasıl çözülecek? Üstelik kapıda Afgan göçmen sorunu da var…

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başta olmak üzere kimi muhalefet liderleri, haklı olarak “Ankara-Şam anlaşması” gerektiğini belirtiyorlar. Biz de öyle düşünüyoruz. Çünkü o anlaşma, en azından yeni Suriyeli gelişlerini durduracaktır.

Fakat temel sorun şu: Mevcut Suriyeliler nasıl gönderilecek? Zorla sınır dışı uluslararası hukuk bakımından uygulanabilir değil. Mevcut Suriyelilerin en azından bir bölümünü ikna ederek ülkelerine gönderme dışında bir şansımız yok.

Peki İstanbul’a, Ankara’ya, İzmir’e gelip yerleşmiş, iyi kötü iş bulmuş, ev tutmuş, burada doğan çocuğu burada okula bile yazılmış Suriyelileri geri dönüşe nasıl ikna edeceğiz?

İstanbul’daki, Ankara’daki Suriyeli, sırf Ankara ile Şam nihayet barıştı diyerek Hama’ya, Humus’a döner mi?

Suriyelileri ikna projesi

Evet, Ankara mutlaka Şam’la anlaşmalı. Ama nasıl anlaşmalı? Önerim şu:

Ankara Şam’la şu hedefle anlaşmalı: Türkiye’nin Suriye’ye komşu bölgesi ile Suriye’nin Türkiye’ye komşu bölgesi bir “ortak ekonomi alanı”na ya da “ekonomik işbirliği bölgesi”ne dönüştürülmeli.

Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP), bu proje için geliştirilmeli ve Türkiye-Suriye sınır bölgesinde, her iki sınırdan kabaca 100 km derinlikte olmak üzere toplam 200 km eninde bir alan, endüstriyel tarım merkezli ama içinde çeşitli noktalarda organize sanayi bölgelerinin de olduğu, zamanla birkaç teknopark da içerecek şekilde geniş bir ekonomik alana dönüştürülmeli…

Bu hem Türkiye’nin güneydoğusunu hem de Suriye’nin kuzeyini kalkındıracak bir hamle olacaktır.

Türkiye, Suriye’nin kuzeyinin imarında rol alacak, yeni konutlarla bu geniş bölgeyi geri dönüşe hazırlayacaktır.

Kısacası, İstanbul’daki, Ankara’daki, İzmir’deki Suriyeli, ülkesinde barınma ve iş sorununun çözüldüğünü gördükçe, geri dönüşe ikna edilebilecektir.

Türkiye’nin hükümet sorunu

Fakat bunun için de yapılması gerekenler var elbette: AKP hükümetinin “Esad’la barışma” ihtimali hâlâ pek olası görünmüyor. Türkiye’nin öncelikle komşusuyla yeniden barışacak bir iktidara ihtiyacı var!

İktidar, Esad yönetimini yıkamayacağını en sonunda gördü ama hâlâ İdlib üzerinden bir nüfuz alanı siyaseti izliyor. Şartlar oluştuğunda ya da mecbur bıraktığında, Suriye’nin kuzeybatısındaki ÖSO bölgesini, Suriye’nin kuzeydoğusundaki YPG bölgesine karşılık ABD’yle pazarlık yapabileceği bir kart olarak görüyor.

Kuşkusuz, Esad’ı yıkma hedefi gibi bu da tutmayacak bir hedef. Ancak bu hedef sürdükçe, mevcut Suriyelilerin en azından bir bölümünü gönderme şansını yitirdiğimiz gibi, yenilerinin de gelmesinin önü açılmış oluyor.

O nedenle Türkiye’nin öncelikle AKP iktidarından kurtulma sorunu var.

Mehmet Ali Güller
Cumhuriyet Gazetesi
9 Ağustos 2021

  1. #1 by Yavuz Dedegil on 10/08/2021 - 10:38

    Sayın Güller,
    mültecilerin kendi ülkelerine zorla gönderilmelerine engel olacak bir enternasyonal hukuk yok.
    ABD ve Alman askerleri Afganistan’ı terk eder etmez Almanya buradaki Afgan mültecileri , zorla uçağa bindirip göndermeye başladı. Fransa, Íngiltere’ye geçmek için Calais civarında toplanmış mültecileri de zorla taşıyıp ülkelerine gönderiyor.
    Kaldı ki, bu mülteci akınlarının asıl müsebbibi ABD, bunlardan hiçbirini kendi ülkesine bırakmıyor. Mültecilere bakın, hemen hepsi ABD’nin BOP projesi kurbanları.
    Ílk Irak savaşında 500 bin Iraklı mülteci, kış içinde, Türkiye sınırına geldiklerinde de AB Türkiye’ye baskı uygulamıştı. Demirel’in cevabı ne oldu? „Yarısını almayı taahhüt ederseniz alalım!“ AB bunu kabul etmedi, Türkiye de mültecileri almadı.
    Ekonomik yanı bir tarafa, sosyal, kültürel ve demografik açıdan bu mültecilerin geri gönderilmesi şart.
    Kendisi açlık içindeki Türk halkının, çalışacak sağlıkta, dokuzar doğurarak üreyen, okul görmemiş, mesleksiz, dinci milyonlarca Arap için zorla adam edilmiş tarım arazilerini tahsis edip, bir de üzerine endüstri kurmaya ne gücü var, ne mecburiyeti. Kendi halkımız işsiz, iken, Araplara istihdam programları mı yapacağız?
    Ízmir’de, Balıkesir’de Türk kadınlar Suriyelilerden korkudan minibüse, dolmuşa binemiyor; çarşaflı mülteci kadınlar dahil, başı açık Türk kadınlarına hakaret ediyorlar, tehditler savuruyorlar hatta fiilen taciz ediyorlar. Tek çare: „Savaş bitti, yallah evinize !“ Bu yapılmazsa, şehirlerde Türk-Arap çatışmaları yolda.

  2. #2 by İbrahim Akdoğan on 10/08/2021 - 23:15

    Kulağa hoş gelen ama gerçekçi olmayan teorik bir yorum. Bölgenin dinamikleri ve başat oyuncuları çok farklı. Perde arkasındaki oyunları iyi okumak lazım.

  3. #3 by Mehmet Murat AYGEN on 12/08/2021 - 06:24

    BOP (Yeşil Kuşak) Emperyalizm’in «Gemerek’ten yol çevirme» değiiil «Acem’den Çin’den çevirme» operasyonudur. Elbette Emeğin Avrupası ve Emeğin Amerikası’nın tam desteği ile.. Çarlık Rusyası’ndan arta kalan petrol kuyularını Lenin’e, Hong-Kong ve Formoza adalarını Mao’ya bırakan Emperyalizm, ERDOĞAN yönetimindeki Türkiye’yi de, bundan böyle, Yahyâ (D:.) gibi ihyâ edecektir. Bu kuyuları, Kızıl Ordu, öyle bileğinin gücü ile almış filan değildir. Yapılan pazarlıklardan aldığı komisyonlarla, Calouste Gulbenkian adında bir Osmanlı, $-milyarderi oldu. Kardeşi Nubar, MK’in elinin altında idi! Neden aynı güzellik O’na da yapılmadı? O’nun sınıfsal dayanakları başka idi de ondan! Bilim bilim bilmektir, bilim LENiN bilmektir, sen STALiN bilmezsin, bu nice okumaktır?

  1. Göç sorununa çözüm: Türkiye-Suriye Ortak Ekonomi Alanı | Öykü-Şiir-Anı-Günce-Doğa+Yaşam+Sağlık+Politika

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: