Posts Tagged Hava korsanlığı
3 TUZAK: F4, AKÇAKALE, MOSKOVA UÇAĞI
Posted by Mehmet Ali Güller in Aydınlık Gazetesi Yazıları, Politika Yazıları on 12/10/2012
AKP Hükümeti’nin Moskova-Şam seferini yapan Suriye yolcu uçağını “silah taşıyor” istihbaratı üzerine Ankara’ya indirmesi ne anlama geliyor?
“Uçakta roket var” istihbaratının sahibi ABD; ancak uçaktan değil roket, silah bile çıkmadı!
Nitekim yetkililer önce uçaktan “askeri haberleşme cihazı” çıktığını söylediler ancak ciddiyetsizliğin farkına varıp, ardından yükü “silah sistemi parçası olduğu değerlendirilen malzemeye” dönüştürdüler!
Demek ki istihbarat tuzaktı!
Ama tuzağa düşmekle görevlendirilenler, Suriye’de askeri üssü bulunan Rusya’nın bu ülkeye silah gönderebilmek için yolcu uçağına neden ihtiyaç duyabileceğini, haliyle düşünemediler…
HAVA KORSANLIĞININ ZAMANLAMASI
Peki, ABD Türkiye’yi bu tuzağa neden düşürdü?
Öncelikle uluslararası kamuoyunda “resmi” hava korsanlığı gibi algılanacak bu hamlenin zamanlamasına dikkatinizi çekerim. Zira olaydan birkaç saat önce, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in önümüzdeki hafta yapacağı Türkiye ziyaretinin ertelendiği açıklanmıştı.
Daha da önemlisi, Moskova’da Rusya-Irak silah anlaşması imzalanıyor ve Irak Başbakanı Nuri El Maliki, Putin’in yanında “Türkiye tüm bölgeyi tehlikeye atıyor” uyarısında bulunuyordu…
ABD NEDEN TUZAĞA İHTİYAÇ DUYDU?
BOP eşbaşkanlığı varken, ABD’nin yine de bir tuzağa ihtiyaç duyması önemli. Bu olgu bizi yanıtlara götürecektir.
Daha önce bu köşede birkaç kez dile getirdiğimiz bir saptamamızı anımsatalım. Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi tarafından önerilen ve Mısır-Türkiye-İran-Suudi Arabistan tarafından oluşturulan “Dörtlü Komisyon” platformu, Türkiye’nin Suriye sahnesinden çekilmesi için bir fırsat oluşturuyordu…
Nitekim Akçakale olayından önceki son bir ay boyunca, AKP Hükümeti’nin Suriye konusundaki söyleminin dozunu yavaş yavaş aşağı çektiği açıkça görülüyordu.
Türkiye ile İran’ın aynı platformda yer almasının getireceği sonuçları bilen ABD bu platforma karşıydı. Washington, platformu Suudi Arabistan üzerinden ve daha üçüncü toplantıda bozdu!
TÜRK-KÜRT-MUSEVİ CEPHESİ
Akçakale’ye düşen kimliği belirsiz top olayından sonra Türkiye’nin Suriye cephesine sürülen tek kuvvet olduğu iyice belirginleşti. AKP medyasında dile getirilen “tuzağa mı çekiliyoruz” uyarıları, kuşkusuz iktidar partisi içindeki tartışmaları yansıtıyordu.
AKP Hükümeti bir yandan TBMM’den tezkere çıkarıyor ama TSK’yi Suriye’ye sokamıyordu. Aradan geçen bir haftada, Türkiye’nin Suriye’ye gir(e)meyeceği anlaşıldı.
İşte tam bu koşullarda ABD, “uçakta roket var” diyerek Türkiye’yi Suriye’den sonra Rusya’yla da doğrudan karşı karşıya getirdi.
Neden? Çünkü ABD bu tuzakla, “sahneden geri çekilmek isteyen” Türkiye’ye çıkış yollarını kapatmaya çalışıyor…
ABD hem Rusya-Türkiye bağını koparmaya yöneliyor hem de Türkiye’yi iyice yalnızlaştırarak kendisine daha da mecbur etmeye çalışıyor.
Washington senaryosuna göre Fars ve Şii-Arap dünyasına karşı konumlandıran Türkler, böylece Kürtlerle ve Musevilerle müttefikliğe mecbur kalmış olacak!
ZİNCİRİN ZAYIF HALKASI
Moskova-Şam seferi yapan yolcu uçağını Ankara’ya indirmek, Suriye konusunda ABD’nin Türkiye’ye kurduğu üçüncü tuzaktır. İlk tuzak “NATO yemi” yapılan F-4 keşif uçağıydı. İkinci tuzak Akçakale’ydi…
Peki, Türkiye bu tuzaktan nasıl çıkar?
AKP Hükümeti Türkiye’yi yönettiği müddetçe, tuzağa düşmekten kurtulamayacağız. Peki, ne yapmalı o zaman?
Önce Ahmet Davutoğlu’nun elindeki benzin bidonu alınmalı…
Göreceksiniz, gerisi gelir ve Erdoğan’ın elindeki çakmak da düşer mutlaka!
Mehmet Ali Güller
Aydınlık Gazetesi
12 Ekim 2012