Posts Tagged Vladimir Putin

PUTİN: ABD ‘MUTLAK YENİLMEZ’ DEĞİL

4 Mart seçimleriyle yeniden devlet başkanlığına hazırlanan Rusya Başbakanı Vladimir Putin, yazdığı makalelerle yeni dönemde izleyeceği politikanın işaretlerini veriyor.

Hatta Putin, makalelerinin toplamında Moskova’nın yeni dönemde Washington’un karşısına hangi stratejiyle çıkacağını da belirtmiş oluyor. Bugün, Putin’in doktrinin köşe taşlarını oluşturan çeşitli görüşlerini inceleyeceğiz.

MOSKOVA, LİBYA’DAKİ HATAYI TEKRARLAMAYACAK

Vladimir Putin, Moskovski Novotsi gazetesi için kaleme aldığı dış politik yaklaşımıyla ilgili makalesinde, öncelikle “ABD’nin ‘mutlak yenilmez’ olmadığına” dikkat çekiyor:

ABD ve müttefiklerinin güvenlik konseptlerinin Rusya’nınkiyle çeliştiğini vurgulan Putin ABD’nin başarılı olamacağını ilan ediyor: “Amerikalılar kendi mutlak yenilmezlik anlayışlarını sağlama alma saplantısı içindeler. Bu bir ütopya. Teknolojik ve jeopolitik açıdan başarılması mümkün değil. Sorun şurada yatıyor. Birinin mutlak yenilmezliği, diğerlerinin mutlak yenilmesi anlamına gelir. Bu yaklaşımla aynı fikirde olmak mümkün değil.”

Putin bu sözleriyle aslında yeni dönemde ABD’nin karşsında aktif bir tutum sergileyeceklerini ilan etmiş oluyor.

Nitekim Putin, makalesinde bu ilanı şu sözlerle somutluyor: “Moskova, NATO’nun hava saldırılarıyla Muammer Kaddafi karşıtlarına yardım ettiği Libya’daki olayların benzerinin tekrarına izin veremez. Bu deneyimden aldığımız ders yüzünden Suriye’deki iç sürece askeri müdahale sinyali gibi algılanabilecek her türlü BM Güvenlik Konseyi kararına karşıyız.”

RUSYA’NIN ABD’YE YANITI ASİMETRİK OLACAK

Rusya’nın yeni dönemde ABD’ye karşı aktif bir tutum sergileyeceğini, Putin’in füze kalkanına karşı nasıl yanıt vereceğiyle ilgili sözlerinden de anlıyoruz.

Putin, ABD füze kalkanının kendilerini doğrudan tehdit ettiğini belirterek, “Rusya’nın ‘ABD Füze Savunma Sistemi’ne askeri – teknik yanıtı, etkin ve asimetrik olacak.” diyor.

PUTİN’İN SİLAHLANMA ATAĞI

Peki Rusya bu yanıtları hangi kuvvetle verecek?

İşte Vladimir Putin, çeşitli makalelerinde bu sorunun yanıtını da veriyor. Öncelikle ülkesinin “hiçbir surette stratejik caydırıcılık potansiyelini güçlendirmekten vazgeçmeyeceğini” vurguluyor Putin ve ordunun envanterine 10 yılda sokacağı silahları sıralıyor: 400 modern kıtalararası nükleer füze, 600 savaş uçağı ve 2 bin 300 modern tank!

Putin bu büyüklükte bir silah gücü için de “on yılda 23 trilyon ruble (770 milyar dolar) tahsis edildiğini” belirtiyor.

ABD’Yİ YENME MODELİ

Vladimir Putin, “asıl amaçları arasında, Kuzey ve Uzak Doğu’da ‘okyanus’ deniz kuvvetlerinin yeniden kurulması” olduğunu da belirtiyor.

Bu aynı zamanda Pasifik’i merkez alacağını ilan eden ABD’ye, burada da yanıt verileceği anlamına geliyor.

Nitekim Putin, ABD’ye karşı başarılı olacak modeli de şu sözleriyle saptıyor:

Çin’in dünyadaki sesi kendine daha fazla güvenen şekilde artmakta ve bunu memnuniyetle karşılıyoruz. Çünkü Pekin adil bir dünya düzeni kurulması konusundaki vizyonumuzu paylaşıyor. Çin ile Rusya uluslararası arenada birbirini destekleyeme, acil bölgesel ve uluslararası sorunların çözümü için uluslararası mercilerdeki işbirliğini sürdürmeye devam edecektir.

Putin’in sözleri, aslında, yeni bir dünya kurulmaya başlandığını gösteriyor… Mesele, bu dünyada bizim de yer alıp alamayacağımız artık!

Mehmet Ali Güller
Aydınlık Gazetesi
3 Mart 2012

,

Yorum bırakın

AVRASYA BİRLİĞİ’NDEN TÜRKİYE’YE DAVET

Rusya Federasyonu Başbakanı Vladimir Putin’in, “Avrasya için yeni bir entegrasyon projesi” isimli makalesiyle açıkladığı Avrasya Projesi, Rusya, Kazakistan ve Belarus devlet başkanlarınca 18 Kasım’da imzalanmış ve hayata geçmişti.

Rusya Türkiye’yi de Avrasya Birliği’ne davet ediyor. Rusya’da iktidardaki Birleşik Rusya Partisi milletvekili olan Sergey Markov, Türkiye’nin gelecekte Rusya, Kazakistan ve Belarus arasında oluşturulan Avrasya Birliği’ne katılabileceğini söyledi.

AVRUPA DEĞİL AVRASYA BİRLİĞİ

Aynı zamanda siyaset uzmanı da olan Markov, AB üyeliği konusunda umduğunu bulamayan Türkiye’nin gelecekte bu birliğe dâhil olabileceğini savundu. Markov, “Dolayısıyla Avrupa yolu kapanan Türkiye’nin Avrasya Birliği’ne katılması gelecekte mantıklı olacaktır” dedi.

Türkiye’nin AB’ye üyeliği konusu, anımsanacağı gibi Putin tarafından da mizah konusu olarak değerlendirilmişti. Valday Kulübü toplantısında bir uzman Putin’e “Türkiye’nin AB üyeliğine nasıl baktığını” sormuş, Putin de şu esprili yanıtı vermişti: “Türkiye’nin AB’ye giriş kâğıtlarını verin imzalayayım. Bana ne zararı var?”

PERİNÇEK ve BATI ASYA TOPLULUĞU

Türkiye ve Avrasya Birliği projesi aslında yeni değil. İşçi Partisi 1990’ların başından beri bu projeyi teorileştirip, geliştirmiştir. İşçi Partisi’nin önderlik ettiği ve ilkini 1996 yılında yaptığı Uluslararası Avrasya Konferansları, Türkiye’den Rusya’ya, İran’dan Hindistan’a kadar pek çok ülkenin önemli siyasi partilerinin Avrasya Birliği’ni tartışma, geliştirme adresleri olmuştur. 

Son olarak İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, bu teoriyi 2009 yılında daha da berraklaştırmış ve “köklü çözüm “olarak Batı Asya Topluluğu ismiyle Türkiye’nin ve bölgenin önüne koymuştu.

Perinçek, Batı Asya Topluluğu için ilk etapta KKTC ile bütünleşen Türkiye, Suriye, Irak, İran ve Azerbaycan’ın isimlerini saymış ve şu saptamayı yapmıştı: “Topluluk olarak başlayıp, ileride belki de bir konfederasyona, bir tür devletler birliğine varabilecek olan bu örgütlenme, dünyanın beş büyük gücünden biri olur.

KÖKLÜ ÇÖZÜM

4 Eylül 2009 günü yazılı bir açıklamayla bu projeyi sunan Perinçek, topluluğun bölgedeki hangi sorunlara da köklü çözüm getireceğini saptamıştı:

“Batı Asya Topluluğu, Kürdünü bölge çapında kucaklayarak Kürt meselesini tarihi bir hatıra haline getirir; kesin olarak çözer. Türkiye, Basra Körfezi’ni fetheder; komşu ülkeler de İstanbul’u fethetmiş olurlar.

“Ermeni sorunu diye bir sorunun adı bile kalmaz. Ağrı dağını zaten kimse yerinden oynatamaz.

“Batı Asya Topluluğu, Türkiye’yi Araplarla birleştirir; İran’la birleştirir; Yalnız kendi Kürdüyle değil, bölgenin bütün Kürtleriyle birleştirir; Irak’ın, Suriye’nin, İran’ın ve Azerbaycan’ın Türkleriyle birleştirir; Asya ile birleştirir.

Batı Asya Topluluğu, Washington’u caydırır ve ABD’yi çılgın maceraların getireceği felaketlerden kurtarır. Bütün dünyada barış ve güvenlik için bir anahtar görevi yapar. Ulusal devletler, çağımızın gereğidir ve demokratik bir toplum kurmanın biricik örgütlenme biçimidir. Ancak ulusal devlet, emperyalizmin küresel saldırısı karşısında kendi sınırları içinde yaşayamaz. Çin bile birleşerek gelişiyor! Batı Asya Topluluğu, ulusal devletimizin yaşama ve gelişme çerçevesidir.”

Mehmet Ali Güller
Aydınlık Gazetesi
1 Aralık 2011

, , ,

Yorum bırakın

WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın