Posts Tagged İdris Bal

DERSHANE SAVAŞININ PERDE ARKASI

Atılan şu başlıkların tamamı doğrudur: “AKP ile Cemaat arasında kılıçlar çekildi”, “AKP-Cemaat kavgasında yeni boyut: Dershaneler”, “Medyada AKP-Cemaat savaşı patladı” vs…

Ama bu gerçekten daha önemli ve siyaseten çok değerli bir başka gerçek daha var. O gerçeğe geleceğiz ama önce savaşın bu seferki muharebesine göz atalım.

ERDOĞAN’A FİRAVUN BENZETMESİ

AKP ile Cemaat arasında, daha doğrusu Erdoğancılarla Gülenciler arasında büyük bir savaş var. Bu savaş Gülencilerin Erdoğan’a kadar uzanabilecek MİT’e operasyonuyla şiddetlendi, ardından Erdoğancıların Gülencileri Emniyet ve Yargı’da tırpanlamaya başlamasıyla yeni cephelere uzandı.

Savaşın yeni cephesi artık dershaneler. Bu cephe, Cemaat açısından o kadar kıymetli bir cephe ki, var güçleriyle savunuyorlar. Hatta AKP içindeki güçlerini de kullanıyorlar.

Örneğin AKP Milletvekili İdris Bal’ın açıklamaları, hem savaşın hangi boyutta olduğunu göstermesi bakımından hem de hangi tür silahların çekilmiş olduğunu resmetmesi bakımından önemli. Bal, “dershaneler kapatılamaz, yer altına iner ve varlığını sürdürür” diyerek pes etmeyeceklerini belirtiyor. Hatta Bal, dershanelerin kapatılmasının teröre hizmet edeceğini bile söylemekten çekinmiyor.

Benzer ağırlıkta suçlamaları Erdoğancılar da yapıyor.

Ama en ağırını bizzat Fethullah Gülen dile getirdi ve Erdoğan için firavun, karun, tiran benzetmeleri yaptı!

ALTIN NESİL, KİNDAR NESİL KAVGASI

Peki dershaneler neden bu kadar değerli?

Kuşkusuz işin parasal boyutu var. Hatta Cemaatçilere istihdam sağlaması boyutu da var. Ama daha önemlisi dershanelerin Cemaat için karargâh olmasıdır, örgüt olmasıdır, altın nesil yetiştirme merkezi olmasıdır.

Cemaat için dershaneler, emniyete, mülkiyeye, yargıya, yani devlete girme ve yerleşme merkezleridir.

Erdoğan ise “paralel devlet” dediği Cemaat’in bu imkânını artık elinden almak istiyor.

Yani ortada aslında devlete egemen olma mücadelesi var: Gülen’in altın nesli mi, Erdoğan’ın kindar nesli mi?

EĞİTİMİN KARŞI-DEVRİMDEKİ ROLÜ

11 yıllık AKP iktidarında en çok değişen bakan, Milli Eğitim Bakanıydı. Ayrıca en çok bu bakanlığın programı değişti. Sınav sistemleri defalarca değişti. Okula başlama yaşları bile değişti.

Peki neden? Yukarıdan baskıyla toplum muhafazakârlaştırılırken, aşağıdan da “kindar nesil” yetiştirmek için.

Tamam, Kemalist Devrim bir karşı devrimle bastırıldı, Cumhuriyet 2007’de yıkıldı, kurumlar teker teker ele geçirildi ve dönüştürüldü. Peki ya toplum, halk, millet?

İktidar, yıktığı Cumhuriyet’in üzerine yeni bir rejim inşa ederken, aynı zamanda toplumu da dönüştürmeyi sağlayamazsa, kesin başarı elde edemez; muharebeleri kazanır ama savaşı kaybeder!

ANITKABİR’DE GÖRÜLEN İKTİDAR SEÇENEĞİ

İşte başta söylediğimiz siyaseten daha değerli olan asıl gerçeğe gelmiş bulunuyoruz.

Tamam, AKP ile Cemaat savaşıyor, tamam bir mevziyi ele geçirmek için kılıçları çekmiş durumdalar. Ama asıl önemli olan en son 10 Kasım’da, Anıtkabir’de ortaya çıkan iktidar seçeneğidir.

O seçenek belirdikçe, Cumhuriyet karşıtı koalisyon dağılmaktadır. O seçeneğin gücü sergilendikçe koalisyon ortakları birbirine düşmektedir.

Cumhuriyet’in yeniden inşası sürecinde, Türkiye açısından asıl önemli olan bu gerçektir!

Mehmet Ali Güller
Aydınlık Gazetesi
16 Kasım 2013

, , , ,

Yorum bırakın