Mehmet Ali Güller
Posts Tagged Dolmabahçe
Dolmabahçe sendromu
Posted by Mehmet Ali Güller in Cumhuriyet Gazetesi, Politika Yazıları on 27/11/2025
Bahçeli’nin “Yeter ki terör bitsin, varsın sonumuz darağacı olsun” sözleri size de tuhaf gelmedi mi? Hani Bahçeli “yeter ki terör bitsin, Nobel barış ödülü almasam da olur” dese, bunda bir mantık var. Zira 50 yıllık terör sorununu çözebilmek, evet, Türkiye’nin ve dünyanın en değerli barış ödüllerine layıktır.
Peki akla neden barış ödülü değil de darağacı geliyor? Terörü bitirmenin, barışı getirmenin sonucunun neden darağacı olabileceği düşünülüyor? Salt muhalefetin tepkisi nedeniyle mi?
Hani Hendek özrü?
Bahçeli’nin sözlerini işitince, “bu acaba bir Dolmabahçe sendromu mu” diye düşündüm kendi kendime. (Üstelik Erdoğan’ın Bahçeli’nin üç adım gerisinden yürüdüğü düşünülürse.)
Anımsayın, AKP ve DEM (HDP) yöneticileri, bir önceki açılımda “Dolmabahçe mutabakatı” imzalamış ve gururla kameralara poz vermişlerdi. Sonra ne oldu? Erdoğan “Dolmabahçe’deki o kare yanlış bir kareydi” dedi, “Dolmabahçe’yi yanlış buldum” dedi ve açılımı kapattı. Sonrasında Hendek Savaşı geldi. 793 güvenlik görevlisi şehit oldu, TİHV raporuna göre 310 sivil ile sayısı net bilinmeyen PKK’li öldü.
Dolmabahçe’den Hendek Savaşına dönüşümün esas nedeni neydi? PKK’nin Suriye’nin kuzeydoğusunda egemen olmaya başlamasıydı. Peki bugünkü açılımda ne konuşuluyor? PKK/SDG devlete ve orduya nasıl entegre olacak, blok halinde mi, tek tek mi? Bu fiilen Ankara’nın PKK’nin Suriye’nin kuzeydoğusundaki yapısına nasıl pozisyon alacağını belirleyecek.
Sizce de bugün yeniden açılım yapan aynı aktörlerin, Dolmabahçe ve Hendek Savaşı konularında, önce topluma bir özür ve özeleştiri borçları yok mu?
Yayman’ın fotoğraf endişesi
Bahçeli’nin darağacı sözü dışında, İmralı’ya giden heyetteki AKP’li milletvekili Hüseyin Yayman’ın tutumu da ilginçti. TBMM Komisyonu’nun AKP’li, MHP’li ve DEM’li üç üyesinin heyet halinde İmralı’ya gittiği haberi ajanslara düştüğünde, Yayman “ben gitmedim” dedi. Halbuki gitmişti!
Partili arkadaşı Şamil Tayyar’ın açıkladığına göre, 3 saatlik İmralı ziyaretinde, DEM’li üye çok istediyse de AKP’li Hüseyin Yayman bir hatıra fotoğrafı çekilmesine karşı çıkmış.
Neden? İmralı’ya gitmeyi bu kadar savunmuşken, İmralı’ya gitmeme kararı alan CHP’nin ne kadar Türkiye karşıtlığına düştüğünü propaganda etmişken, neden bir hatıra fotoğrafı çektirmediler? Fotoğraf teklifi geldiğinde acaba AKP’li Yayman’ın aklına ne geldi? Yoksa Erdoğan’ın “Dolmabahçe’deki o kare yanlış bir kareydi” sözü mü?
Aslında Tayyar’ın şu sözleri bile gerçeği bir yönüyle açıklıyor: “Ziyarete yoğun tepki varken fotoğraf çektirip milletin gözüne sokmak büyük hata olurdu.”
Açılımın kritik düğümü
Yukarıda belirttiğim gibi AKP-HDP’nin bir önceki açılımı, PKK’nin Suriye’nin kuzeydoğusunda güçlenmesinin bir yansıması olan Hendek Savaşı nedeniyle bitmişti.
Bugünkü açılımın Öcalan nezdinde özü ise şu: PKK Türkiye’de devlet, federasyon, hatta özerklik bile istemiyor artık ama karşılığında PKK’nin Suriye’nin kuzeydoğusunda devletleşmesinin Ankara tarafından kabul edilmesini istiyor.
Devlet/iktidar katında bu talebe olumlu ve olumsuz bakan iki kanadın olduğu anlaşılıyor.
TBMM Komisyonu’nun İmralı ziyaretinin gündeminde de esas olark bu konu vardı. Nitekim DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğlulları’nın, AKP-MHP-DEM heyetinin İmralı’dan dönüşü sonrasında yaptığı açıklama da buna işaret ediyor: “Görüşmede, Suriye sorununun çözümüne ışık tutacak önemli değerlendirmeler yapılmıştır. Öcalan Kuzeydoğu Suriye özelinde ve Suriye’nin bütünü açısından çözüm sürecinin anahtarı olabilecek bir perspektifi ortaya koymuştur.”
Açılım başka, çözüm başka
Terörün bitmesini hepimiz istiyoruz. Yola önce sosyalistleri Türkiye’nin doğu ve güneydoğusundan temizleme göreviyle çıkarılan PKK’nin, tüm kollarıyla birlikte ortadan kalkmasını hepimiz istiyoruz. Terör örgütünün “zoraki hamiliğinden” kurtulan Kürtlerin, birlik temelinde siyaset sahnesinde daha etkili olmasını Kürtlerin çoğunluğu olarak istiyoruz. Ama aynı aktörlerin aynı açılımla, her seferinde, aynı filmin devamını izletmesini istemiyoruz.
Bu açılıma birincisi “çözümle, barışla, demokratikleşmeyle” ilgisi olmadığı için, ikincisi iktidarın dışarıda ABD’nin yeni Ortadoğu düzeninden pay kapma arayışıyla ve içeride Erdoğan’a dördüncü kez cumhurbaşkanı yolu açmakla ilgili olduğu için karşı çıkıyorum.
Açılımın esası bu olduğu için de açılımın kimi alt aktörleri, gönül rahatlığıyla, yaptıkları işleri savunamıyorlar.
Mehmet Ali Güller
Cumhuriyet Gazetesi
27 Kasım 2025
AKP, Bahçeli, CHP, DEM, Dolmabahçe, Erdoğan, Hüseyin Yayman, MHP, İmralı
- Diğer 1.458 aboneye katılın
Kategoriler
- ABC Yazıları (23)
- Aydınlık Gazetesi Yazıları (1.402)
- CGTN Türk (256)
- Cumhuriyet Gazetesi (976)
- Film Yazıları (1)
- Kitap-Film Yazıları (14)
- Mesleki Yazılar (5)
- Odatv Yazıları (216)
- Politika Yazıları (2.996)
- Radikal Kitap Yazıları (1)
- Teori Dergisi Yazıları (6)
- Uncategorized (10)
Arşivler
İstatistikler
- 1.145.856 hits