Posts Tagged Ergun Babahan
TAYYİPSEVERLİK
Posted by Mehmet Ali Güller in Aydınlık Gazetesi Yazıları, Politika Yazıları on 02/12/2011
E-posta kutum, “diğer gazeteler neden Kaşif Kozinoğlu’nun mektuplarına yer vermiyor” sorularıyla dolu… Lafı dolandırmadan yanıtlayalım: Tayyipseverlikten!
Hemen birkaç örnekle “Tayyipseverlik” kavramını açıklayalım:
‘ERDOĞAN’A OY VERMEYEN PUŞTTUR!’
Sabah Gazetesi’nden Ersin Ramoğlu, dün köşesinde “hain puştlar” başlığını kullanmış ve Time dergisinin “yılın adamı” anketine değinmiş. Ramoğlu, seviyeli(!) yazısında, ankette Tayyip Erdoğan’a oy vermeyenleri hain ve puşt olmakla suçlamış!
Ramoğlu, makalesinin sonunda da bir “not” yazmış: “Başarılı bir operasyon geçiren ve sağlığına kavuşan Sayın Başbakan’a geçmiş olsun dileklerimizi iletirken, ameliyatını ‘dalgaya’ alan malum medyanın candaşlarına da ‘Âllah ıslah etsin’ diyorum.”
‘ERDOĞAN TEHLİKEDEN KORUYOR’
Yeni Şafak’tan Yasin Doğan da, meslektaşları arasında Tayyipseverlik konusunda iddialı olanlardan. Doğan, Türkiye’nin tüm komşularıyla savaş pozisyonuna yaklaştığına gözlerini kapatarak şöyle yazabildi dün:
“Lider hem kitleyi aydınlık bir geleceğe doğru ‘sürükleyip götüren’dir, hem de kitlenin yanlış mecralara ‘sürüklenmesini’ önleyendir. Erdoğan, Türkiye’yi doğru mecraya sürükleyip götürüyor ve tehlikeli rotalara sürüklenmesini önlüyor. Başbakan’ın geçirdiği ameliyat, kendisine duyulan ihtiyacı, atfedilen önemi ve büyük sevgiyi bir kez daha ortaya koydu. Allah’tan acil şifalar diliyoruz.”
‘ERDOĞAN’A İHTİYACIMIZ VAR’
Star gazetesinden Ergun Babahan ise “Erdoğan’a ihtiyacımız var” diye başlık atanlardan… Babahan, bol methiyeli yazısında, 1789 Fransız Devrimi ile başlayan dönemin kapandığını ve yeni bir tarihin yazıldığını öne sürerek Erdoğan’ın Türkiye için bir şans olduğunu iddia ediyor: “Türkiye’nin şansı, ne istediğini bilen ve bunu hayata geçirebilen bir lider kadrosu ve iktidar partisine sahip olmasından geçiyor.”
Farklı cenahtan geldiğinden olsa gerek, yandaşlık yarışında en çok gayret eden isim olan Babahan, yazısını şu sözlerle bitiriyor: “Onun için bir yandan Erdoğan’a acil şifa diliyor, diğer yandan da ‘liderinizin kıymetini bilin’ diyorum.”
Gazeteler, böyle onlarca örnekle dolu…
ŞİNASİ GELENEĞİ YAŞAYACAK
Şinasi’nin 1862’de Tasvir-i Efkar’da “padişahın tahta çıkış ve doğum günlerinde övgüler koymayı reddetmesi” mesleğimizde bir dönüm noktasıdır. Artık 1862’nin gerisine düşmüş durumdayız!
Ancak tüm bu kokuşmuşluğun içinde Aydınlık, gerçeği halka ulaştırma görevini tüm engellere, tüm tehditlere, tüm baskılara rağmen başarıyla yerine getiriyor.
Aydınlık sizlerden aldığı kuvvetle, Şinasilerin geleneğini sürdürüyor!
Biliyoruz ki, “Dünyanın bir yanı karanlıkken, bir yanı her zaman aydınlık”tır!
Mehmet Ali Güller
Aydınlık Gazetesi
2 Aralık 2011
ABD’NİN ÇUKURCA’DAKİ BEŞ MESAJI
Posted by Mehmet Ali Güller in Aydınlık Gazetesi Yazıları, Politika Yazıları on 21/10/2011
24 askerimiz neden öldü?
AKP ve akıl hocalarının Çukurca “analizleri”, sorumuzun en önemli ipucudur:
‘ŞAHİN BAYIK, GÜVERCİN KARAYILAN’
Taraf’tan Emre Uslu, PKK’nin şahin kanadının Öcalan’a rağmen savaştığını iddia ediyor. Şahin kanadın Cemil Bayık, Duran Kalkan, Mustafa Karasu ve Bahoz Erdal’dan oluştuğunu söylüyor. Karşılarındaki güvercin ise Murat Karayılan!
‘ÇÖZÜMÜN ADRESİ ÖCALAN’
Zaman’dan Mümtaz’er Türköne de, PKK içindeki bir kanadın, silahlı patronluğa devam etmek için terörü azdırdığını yazıp, Öcalan’ın akan kanı durduracak faktör olduğunu, terörü durdurmak için fırsat ve imkân sağlayacağını belirtiyor. Öcalan’a “göz hapsi” önerisini sürdürüyor.
Yeni Şafak’tan Salih Tuna ise PKK’nin şahin kanadının, terör eylemlerini, Öcalan’ın ev hapsine çıkmasını engellemek için yaptığını savunuyor.
‘AÇILIM SÜRECEK, SİVİL ANAYASA YAPILACAK’
Star’dan Fehmi Koru PKK’nin kafasının karışık olduğunu yazıyor. Ahmet Kekeç de hükümet sözcüsü edasıyla teminat veriyor: Merak etmeyin, açılım da sürecek, sivil anayasa da yapılacak! Ergun Babahan ise “silahlı kuvvetlerin etkin mücadele edemediğini” ileri sürüyor, pası alan Mehmet Altan “keşke gerçek bir ordumuz olsaydı” diyor!
‘PKK İRAN-SURİYE EKSENİNDE’
Sabah’tan Mahmut Övür, PKK’nin amacının Erdoğan’ı Esadlaştırmak olduğunu söylüyor ve İran-Suriye ekseniyle hareket eden PKK’nin yanlış siyasi tercih yaptığını yazıyor.
AKP yandaşlarının mesajları böyle…
Peki, acaba PKK bu saldırıyla ne mesaj vermek istedi? İşte kendi yayın organlarındaki açıklamalarından ortaya çıkanlar:
PKK’NİN AKP’YE BEŞ MESAJI
1.) Barış Grubu’nun AKP-PKK organizasyonuyla Habur’dan girişinin yıldönümünde yapılan bu saldırı, PKK’nin AKP’ye “süreci devam ettir” baskısıdır.
2.) Saldırı ile Hükümete, Öcalan’la yeniden masaya otur baskısı yapılmaktadır.
3.) Hükümetten KCK operasyonlarını durdurması istenmektedir.
4.) Hükümetten TSK’nin operasyonlarına engel olunması istenmektedir.
5.) “Kayıpların sorumlusu asker üniforması giyen Gül’dür” diyen PKK, Gül’e
“başlattığın Kürt Açılımı’nı sürdür” demektedir.
ÇUKURCA’DA SALDIRAN PKK DEĞİL, ABD’DİR
Tüm mesajları birleştirdiğimizde ortaya şu sonuç çıkıyor:
1) TSK’nin etkisizleştirilmesi sürdürülerek 2) Kürt Açılımı karlılıkla ilerletilmeli, 3) AKP ve PKK masaya oturmalı 4) ve Yeni Türkiye’nin bölünme Anayasası’nı kotarmalı! 5) Türkiye bu süreçte İran ve Suriye ile de düşman olmalı ve ABD’nin bölge politikalarına tamamen mecbur kalmalı!
Bu sonuçla ortaya çıkan mesajın adresi Washington’dur.
Dolayısıyla Çukurca’da TSK’ye saldıran PKK değil, aslında ABD’dir.
24 ASKERİMİZ NEDEN ÖLDÜ?
ABD’nin beş mesajı askerlerimizin neden öldüğünü açıkça göstermektedir:
24 askerimiz ABD’nin Büyük Ortadoğu planı için öldü!
24 askerimiz ABD’nin Büyük Kürdistan ve bölünmüş Türkiye planı için öldü!
24 askerimiz, hükümet temsilcileri Oslo’da PKK’ye, “Ordunun şuan yaptığı planlı bir operasyon yoktur” teminatı verdikleri için, yani TSK’nin elini bağladıkları için öldü!
24 askerimiz, TSK’nin seçkin kurmay kadroları Silivri’de, Hasdal’da esir olduğu için öldü!
Ve en önemlisi 24 askerimiz, Genelkurmay Başkanlığı ABD’nin taktığı çuvalı hâlâ çıkaramadığı için öldü!
Askerlerimiz, “bölünme anayasasının” Silivri’de ve Hasdal’da esirleri, Çukurca’da şehitleridir.
Mehmet Ali Güller
Aydınlık Gazetesi
21 Ekim 2011