Posts Tagged Ahmet Kekeç
STAR’IN ‘MİLLİ’YE AÇTIĞI SAVAŞ
Posted by Mehmet Ali Güller in Aydınlık Gazetesi Yazıları, Politika Yazıları on 01/02/2012
Başbakan Erdoğan’ın çok beğenerek twitter’da takipçililerine yönlendirdiği AKP milletvekili Fatih Şahin’in önceki gün Star’da yayımlanan yazısı, ibretle okunmalı! (19 Mayıs’ta Atatürk mü, Recep Peker mi anılıyor? Star, 30 Ocak 2012)
Konumuz “AK Parti, Cumhuriyet tarihinde ilk defa ‘Gençlik ve Spor Bakanlığı’nı kurarak gençliğe ve spora ne kadar önem verdiğini ortaya koymuştur” diyen Fatih Şahin’in cehaleti değil kuşkusuz. Ancak bu cehaletle varılmak istenen nokta önemli.
Zira AKP’li Şahin, bu gerçek dışı sözlerinden hareketle, 19 Mayıs törenlerinin gençlikle ve sporla alakası olmadığını ispatlamaya çalışıyor ki buradan 19 Mayıs törenlerinin kaldırılmasına haklılık zemini bulabilsin…
AKP’li Şahin bu tip “faşist” uygulamaların kaynağının İsmet İnönü, Recep Peker ve Şükrü Kaya üçlüsü olduğunu söyleyip; bu üçlünün düşüncede Nazi Almanya’sını, siyasal yapılanmada ve hukukta Faşist İtalya’yı ve ekonomide sosyalist SSCB’yi model alarak Türkiye’yi inşa etmeye çalıştıklarını belirtiyor.
Henüz direkt saldırmaya cesaret edemedikleri için ismini anmadıkları Atatürk ise bu durumda bu üçlüyü çaresizce izliyor olmalı!
İNKILÂP TARİHİ’NDEN RAHATSIZLAR!
Star, Fatih Şahin’in takıye ve cehalet dolu yazısının yetersiz olduğunu görmüş ki, birkaç koldan saldırıya geçmiş.
Örneğin Ahmet Kekeç’e, aynı gün “İnkilap tarihi” derslerine saldırma görevi düşmüş. Kaldırılan “milli güvenlik” dersi gibi “bu saçmalığın da bitmesini” istemiş Kekeç.
1925 yılından itibaren Mahmut Esat Bozkurt tarafından “İhtilaller Tarihi” olarak verilen ancak 12 Eylül darbesinden sonra “İnkılap Tarihi”ne dönüşen bu ders, kuşkusuz Atatürk’ü bir devrimciden, reformcuya dönüştürdüğü için eksiktir ve bozuktur. Ancak dersin bu yetersiz hali bile yandaşları rahatsız ediyor artık.
Devrimci Atatürk’ten sonra, İnkılapçı Atatürk’e de cepheden saldırıya geçtiler!
‘MİLLİ’ EĞİTİM’E KARŞILAR!
Star’ın önemli isimlerinden ve Başbakan Erdoğan’ın manevi oğlu olan Mustafa Karaalioğlu da aynı gün eğitimin “milli” olma durumuna yönelmiş.
Karaalioğlu, hafta sonu TRT’de buluştuğu Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in “Bırakın milli tarafını, bugüne kadar eğitim var mıydı, o bile sorgulanabilir” şeklindeki sözlerini yazısına kılavuz yaptığına göre, şüphesiz onun saptanmış intihalciliğini hiç duymamıştır!
Eğitimin bunca zamandır Ergenekon’a göre şekillendiğini iddia eden Karaalioğlu, tıpkı askeri vesayetten arınmak gibi bu konuya da topyekun odaklanmak gerektiğini savunuyor.
GENÇLİĞE HİTABE’DEN KORKUYORLAR!
Star’ın prensi Mustafa Akyol da, Ömer Dinçer’in “ideolojik eğitimin sonu geliyor” sözlerini yazısına taşıyarak, kapsamlı bir reformun müjdesini veriyor. Akyol bu reformun başarılı olması için de hem “andımız”ın, hem de “Atatürk’ün Gençliğe Hitabe’sinin” kaldırılması gerektiğini savunuyor.
Akyol, Hitabe’nin “Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.” şeklindeki başlangıcına şu cıvık sözlerle itiraz ediyor:
“Kimsenin bunu her daim ‘birinci vazife’ edinme zorunluluğu yoktur. İsteyen bunu edinir kendine ‘birinci vazife’ olarak, isteyen de aynı ülkeyi demokratikleştirmeyi, veya dini inancını yaymayı, yahut sokak kedilerine bakmayı.”
Gençliğe Hitabe’yi “askeri darbeleri ve Ergenekonvari oluşumları meşrulaştıran çok sorunlu bir metin” diye nitelen Akyol, derhal okullardan ve ders kitaplarından kaldırılmasını talep ediyor.
Akyol, yazısının sonlarında asıl korkusunu itiraf ediyor; 1960’da gençlerin Hitabe’nin verdiği görevi yerine getirdiğini, 27 Mayıs’ın da bu görevin sonucu olduğunu belirtiyor.
Mehmet Ali Güller
Aydınlık Gazetesi
1 Şubat 2012
ABD’NİN ÇUKURCA’DAKİ BEŞ MESAJI
Posted by Mehmet Ali Güller in Aydınlık Gazetesi Yazıları, Politika Yazıları on 21/10/2011
24 askerimiz neden öldü?
AKP ve akıl hocalarının Çukurca “analizleri”, sorumuzun en önemli ipucudur:
‘ŞAHİN BAYIK, GÜVERCİN KARAYILAN’
Taraf’tan Emre Uslu, PKK’nin şahin kanadının Öcalan’a rağmen savaştığını iddia ediyor. Şahin kanadın Cemil Bayık, Duran Kalkan, Mustafa Karasu ve Bahoz Erdal’dan oluştuğunu söylüyor. Karşılarındaki güvercin ise Murat Karayılan!
‘ÇÖZÜMÜN ADRESİ ÖCALAN’
Zaman’dan Mümtaz’er Türköne de, PKK içindeki bir kanadın, silahlı patronluğa devam etmek için terörü azdırdığını yazıp, Öcalan’ın akan kanı durduracak faktör olduğunu, terörü durdurmak için fırsat ve imkân sağlayacağını belirtiyor. Öcalan’a “göz hapsi” önerisini sürdürüyor.
Yeni Şafak’tan Salih Tuna ise PKK’nin şahin kanadının, terör eylemlerini, Öcalan’ın ev hapsine çıkmasını engellemek için yaptığını savunuyor.
‘AÇILIM SÜRECEK, SİVİL ANAYASA YAPILACAK’
Star’dan Fehmi Koru PKK’nin kafasının karışık olduğunu yazıyor. Ahmet Kekeç de hükümet sözcüsü edasıyla teminat veriyor: Merak etmeyin, açılım da sürecek, sivil anayasa da yapılacak! Ergun Babahan ise “silahlı kuvvetlerin etkin mücadele edemediğini” ileri sürüyor, pası alan Mehmet Altan “keşke gerçek bir ordumuz olsaydı” diyor!
‘PKK İRAN-SURİYE EKSENİNDE’
Sabah’tan Mahmut Övür, PKK’nin amacının Erdoğan’ı Esadlaştırmak olduğunu söylüyor ve İran-Suriye ekseniyle hareket eden PKK’nin yanlış siyasi tercih yaptığını yazıyor.
AKP yandaşlarının mesajları böyle…
Peki, acaba PKK bu saldırıyla ne mesaj vermek istedi? İşte kendi yayın organlarındaki açıklamalarından ortaya çıkanlar:
PKK’NİN AKP’YE BEŞ MESAJI
1.) Barış Grubu’nun AKP-PKK organizasyonuyla Habur’dan girişinin yıldönümünde yapılan bu saldırı, PKK’nin AKP’ye “süreci devam ettir” baskısıdır.
2.) Saldırı ile Hükümete, Öcalan’la yeniden masaya otur baskısı yapılmaktadır.
3.) Hükümetten KCK operasyonlarını durdurması istenmektedir.
4.) Hükümetten TSK’nin operasyonlarına engel olunması istenmektedir.
5.) “Kayıpların sorumlusu asker üniforması giyen Gül’dür” diyen PKK, Gül’e
“başlattığın Kürt Açılımı’nı sürdür” demektedir.
ÇUKURCA’DA SALDIRAN PKK DEĞİL, ABD’DİR
Tüm mesajları birleştirdiğimizde ortaya şu sonuç çıkıyor:
1) TSK’nin etkisizleştirilmesi sürdürülerek 2) Kürt Açılımı karlılıkla ilerletilmeli, 3) AKP ve PKK masaya oturmalı 4) ve Yeni Türkiye’nin bölünme Anayasası’nı kotarmalı! 5) Türkiye bu süreçte İran ve Suriye ile de düşman olmalı ve ABD’nin bölge politikalarına tamamen mecbur kalmalı!
Bu sonuçla ortaya çıkan mesajın adresi Washington’dur.
Dolayısıyla Çukurca’da TSK’ye saldıran PKK değil, aslında ABD’dir.
24 ASKERİMİZ NEDEN ÖLDÜ?
ABD’nin beş mesajı askerlerimizin neden öldüğünü açıkça göstermektedir:
24 askerimiz ABD’nin Büyük Ortadoğu planı için öldü!
24 askerimiz ABD’nin Büyük Kürdistan ve bölünmüş Türkiye planı için öldü!
24 askerimiz, hükümet temsilcileri Oslo’da PKK’ye, “Ordunun şuan yaptığı planlı bir operasyon yoktur” teminatı verdikleri için, yani TSK’nin elini bağladıkları için öldü!
24 askerimiz, TSK’nin seçkin kurmay kadroları Silivri’de, Hasdal’da esir olduğu için öldü!
Ve en önemlisi 24 askerimiz, Genelkurmay Başkanlığı ABD’nin taktığı çuvalı hâlâ çıkaramadığı için öldü!
Askerlerimiz, “bölünme anayasasının” Silivri’de ve Hasdal’da esirleri, Çukurca’da şehitleridir.
Mehmet Ali Güller
Aydınlık Gazetesi
21 Ekim 2011