Posts Tagged Madeleine Albright

KÜRDİSTAN TÜRKİYE’Yİ BÖLER

ABD Ulusal İstihbarat Konseyi’nin hazırladığı “Küresel Trendler 2030” raporu, senaryoları değil saptamaları ve Washington’un planlarını içeriyor. Bu nedenle raporda yer alan “Kürdistan’ın yükselişi nedeniyle önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin bölünme riski var” ifadesi bir müttefik uyarısı değil, ABD’nin stratejik hedefidir!

Nitekim bu hedef yeni de değildir; ABD çeşitli dönemlerde ama en çok da AKP iktidarı süresince bu hedefi gerçekleştirmek üzere somut adımlar atmıştır. Bu planın Türkiye’ye hangi süreçlerde dayatıldığını anımsamak, hem belirlenen stratejiyi daha iyi kavramımızı sağlar hem de mücadelenin hangi cephede sürmesi gerektiğini ortaya koyar. İnceleyelim:

ABD PLANI İLK 1965’TE GETİRDİ

ABD Kürdistan’ın kurulması ve Türkiye ile federal bir çatı altında birleştirilmesi şeklindeki tarihi projesini Ankara’nın önüne ilk olarak 1965 yılında getirdi.

Emekli Amiral Vedii Bilget’in, 24 Şubat 1987 tarihli Cumhuriyet Gazetesi’nde yayımlanan yazısına göre ABD, 1965 yılında Türkiye’ye bağlanacak bir “Federe Kürt Cumhuriyeti” için dönemin başbakanı Süleyman Demirel’in ağzını aramıştı. Bilget’e göre “Federe Kürt Cumhuriyeti”, Türkiye, Irak ve İran Kürtlerini kapsayacak ve Türkiye ile federal bir çatı altında bileştirilecekti.

Yine dönemim Senato Üyesi Sadi Koçaş, anılarında, “ABD’nin AP’yi ve Demirel’i 1965’te iktidara getirdiğinde, ‘Irak-İran ve Türkiye Kürtlerini Federe bir Cumhuriyet haline getirelim, bunu Türkiye’ye bağlayalım’ isteğinde bulunduğunu,” belirtiyordu. (Sadi Koçaş, Atatürk’ten 12 Mart’a Anılar, 4. Cilt)

PENTAGON’UN KÜRT SENARYOSU

ABD, bu projeyi bir kez 12 Mart’tan sonra 1974’te ve bir kez de 12 Eylül sürecinde 1986’da Türkiye’nin önüne getirdi.

7 Kasım 1986 günü Ankara’ya gelen Pentagon’un iki numarası, Savunma Bakan Yardımcısı William Taft çantasında “Pentagon’un Kürt Senaryosu”nu getirmişti. Evren ve Özal ikilisinin kabul ettiği planı, dönemin Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Üruğ reddetmişti.

ABD’nin Irak’a saldırısından hemen önce, 13 Ocak 1991 tarihinde dönemin ABD Dışişleri Bakanı James Baker planın güncellenmiş halini yine Ankara’ya getirdi. Yüzyıl Dergisi’nin 10 Şubat 1991 tarihli “ABD’nin Üç İsrail Planı” başlıklı kapağıyla kamuoyuna duyurduğu plana göre ABD, Körfez Savaşı’ndaki desteği karşılığında Türkiye’ye “Kürdistan’ın hamiliğini” verecekti!

Plan, Çekiç Güç’ün 17 Nisan 1991 tarihli Huzur Operasyonu ile işleme sokuldu. 36. Paralel ile Irak’ın kuzeyini uçuşa yasak ilan eden Çekiç Güç, Bağdat’tan kopardığı bu bölgede Kürdistan’ın temelini attı.

1996 yılında Türkiye plana müdahale sürecini başlattı; süreç 1998’e kadar bölge lehine işledi.

ÖCALAN’IN TÜRKİYE’YE TESLİMİ

ABD, 1999 yılında yeni bir Kürt Planı’nı devreye soktu. Pentagon tarafından Alan Makovsky başkanlığındaki bir ekibe hazırlatılan plan, dönemin ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albright’ın onayı ve ABD Başkanı Bill Clinton’un parafıyla yürürlüğe girdi.

Planın esasını, Irak’ın kuzeyinde beş aşamada kurulacak bağımsız Kürt devleti ile Türkiye’de bir Kürt federe devleti oluşturulması ve bu iki yapının daha sonra birleştirilmesi oluşturuyordu.

Öcalan ülke ülke dolaştırılırken, 25 Ocak 1999’da ABD’den gelen bir heyet, “Türkiye himayesinde Kürdistan” planını Ankara’ya dayattı. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Yakındoğu Dairesi Başkan Yardımcısı Elizabeth Jones, ABD’nin Kuzey Irak Koordinatörü Francis Ricciardone ve Pentagon yetkililerinin bulunduğu heyet, 12 maddelik planı Ankara’ya kabul ettirdi!

‘CASUS BELLİ’YE ERGENEKON TERTİBİ

ABD 2 yıl süren hazırlığını, Haziran 2001’de Kürdistan’ı resmen ilan ederek taçlandırmak istedi.

Ancak Türk devleti ön aldı ve Mayıs’ta “Kürt devletini casus belli (savaş nedeni) saydığını” ilan etti. Türk Ordusu, sonraki aylarda, ABD müdahalesinden önce Irak’ın kuzeyine girme planı hazırladı.

2001 mali krizi, Ecevit Hükümeti’nin düşürülmeye çalışılması ve ABD’nin Türk Ordusu’na Ergenekon tertibi işte bu süreçte başladı.

Bahçeli destekli 3 Kasım 2002 seçimleri ve sandıktan AKP’yi çıkarma(!) hamlesiyle başlayan Atlantik süreci ise geride kalan tahribatlarla ve “açılımlarla” dolu 10 yılı yarattı.

Artık hamle sırası Türkiye’de…

Not: Bu konudaki ayrıntıları Kaynak Yayınları’ndan çıkan “Büyük Kürdistan” isimli kitabımdan okuyabilirsiniz…

Mehmet Ali Güller
Aydınlık Gazetesi
12 Aralık 2012

, , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

Yorum bırakın

CFR, ABDULLAH GÜL’LE NE GÖRÜŞTÜ?

ABD Dış İlişkiler Konseyi CFR, 96 sayfalık yeni bir Türkiye raporu hazırladı. “ABD – Türkiye ilişkileri: Yeni bir ortaklık” başlıklı çalışma oldukça kapsamlı.

Rapor eski ABD Dışişleri Bakanı Madeleine K. Albright, eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Stephen J. Hadley ve CFR’nin Ortadoğu uzmanı Steven A. Cook tarafından hazırlanmış.

CFR 6 AY ÖNCE ÇANKAYA’DAYDI

Raporu yazan üçlü, çok değil altı ay önce Çankaya Köşkü’nde Abdullah Gül’le görüşmüştü. 18 Aralık 2011 tarihli buluşmada Albright, Hadley ve Cook’un Cumhurbaşkanı Gül’le ne görüştüğü açıklanmamıştı. Bu raporla öğrenmiş oluyoruz!

Raporun sahibi CFR, Amerika’nın beyni diye tanımlanır. CFR, ABD’nin en elit kurumlarının başında gelir. ABD’ye yön veren en önemli isimler bu konseydedir. Bu konseyin ürettiği dış politikalar, Amerikan devletinin dış politikası olur!

GÜL’ÜN YUVARLAK MASA TOPLANTILARI

Abdullah Gül’ün CFR ile ilginç bir ilişkisi var. Cumhurbaşkanı Gül, değişik tarihlerde CFR’nin yuvarlak masa toplantılarına katıldı.

Bu toplantıların ne anlama geldiği, toplantının tarihlerinden ve konularından belli.

Gül’ün katıldığı ilk CFR toplantısının tarihi 1997 ve gündemi de Refah Partisi’ydi. O toplantıda “Erdoğan – Gül modeli” oluşturuluyordu!

Gül’ün katıldığı ikinci CFR toplantısı ise Nisan 2001 tarihliydi. 14 Ağustos 2001’de AKP kuruldu!

Gül’ün katıldığı 24 Eylül 2010 tarihli üçüncü CFR toplantısı ise Türkiye’nin tarihi bir dönemecinde yapıldı; yaşıyoruz. Kürt açılımı, demokratik özerklik, yeni Türkiye, yeni CHP, yeni anayasa…

ABD DIŞİŞLERİ: GÜL’Ü BİZ YETİŞTİRDİK

Abdullah Gül’ün ABD’yle ilişkileri oldukça derin. Arslan Bulut yazmıştı, anımsarsınız. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın internet sitesinde de kaydı var: Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ABD’nin “uluslararası ziyaretçi liderlik programı” ile yetiştirilmişti.

Yani ABD Dışişleri, “Gül’ü biz yetiştirdik” diyordu…

YENİ TÜRKİYE’YE YENİ ROL

Dün gazetelere yansıyan 96 sayfalık CFR raporunun üç mimarının, 6 ay önce heyet halinde Çankaya’da Gül’le görüşmesi pek çok bakımdan önemli…

En başta raporun ismi oldukça anlamlı: “ABD – Türkiye ilişkileri: yeni bir ortaklık”

Üç bölümden oluşan raporun bölüm başlıkları da öğretici: “Yeni Türkiye ile yeni bir ortaklık”, “Türkiye’nin dönüşümü: son reformlar”, “Türkiye’nin dönüşümü: önümüzdeki yol”, “Dış politika: Türkiye’nin yeni rolü.”

YENİ GÖREV ALANI: ORTA ASYA

Raporun ayrıntıları Aydınlık dâhil çeşitli gazetelerde yer aldı. O nedenle raporun içeriğine değinmeyeceğiz. Ancak vurgulayalım. Bize göre raporun ruhunu, aynı zamanda raporun direktörü de olan Steve A. Cook şu sözlerle ortaya koydu:

“ABD – Türkiye ilişkilerinde kurumsallaşma sağlandığı takdirde iki ülke yalnızca Ortadoğu ya da Afrika’da değil, Orta Asya’da da ciddi ortak girişimlerde bulunabilecek.

İşte raporun en önemli hedefi budur: ABD’nin Asya-Pasifik merkezli yeni stratejisinde Türkiye’ye rol biçmesidir!

Washington, tıpkı eski ABD Başkan Bill Clinton’un 1999 yılında söylediği gibi Türkiye’den ABD’ye Asya kapılarını açmasını istemektedir!

Mehmet Ali Güller
Aydınlık Gazetesi
11 Mayıs 2012

, , , , , ,

Yorum bırakın

WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın