Posts Tagged Mullen

WASHINGTON AYDINLIK’I YANITLADI

ABD’deki ekonomik krizin tartışıldığı bir yazı işleri toplantısında, şu soru gündeme gelmişti: “ABD, ya askerine maaş ödeyemezse..?

Sorumuza yanıt en yukarıdan geldi.

ABD Genelkurmay Başkanı Ora. Mike Mullen, Afganistan’a yaptığı sürpriz ziyarette askerlerine seslendi ve “maaşların zamanında ödenip ödenmeyeceğinin belli olmadığını” ilan etti.

İki haftadır “ABD’nin baş aşağı” gittiğini anlatmak için, yineleme pahasına pek çok veri yazdım. Ancak hiçbir veri, Ora. Mullen’ın “asker maaşıyla” ilgili itirafı kadar can alıcı değildi!

Ora. Mullen’ın itirafı, borçlanma tavanının yükseltilmesi konusunda Washington’da uzun süredir varılamayan mutabakata dayanıyordu…

Obama ile Cumhuriyetçilerin, ABD 2 Ağustos’ta temerrüde düşmeden borç tavanında anlaşmaları gerekiyordu.

‘TARAFLAR ANLAŞTI’ YALANI

“Taraflar anlaştı” şeklinde sunulan habere, maaş sıkıntısına giren ABD askerlerinden çok, bizim yandaş medya sevindi! “Kriz aşıldı” diye ballandıra ballandıra yazdılar.

Peki, ABD “borç tavanı” krizini gerçekten atlattı mı? Varılan mutabakata göre kriz aşılmamış, olsa olsa bir parça ötelenmiş görülüyor. Şöyle ki, borç tavanı toplamda 2.1 trilyon dolar yükseltiliyor ama parça parça… 400 milyar dolar şimdi, 500 milyar dolar yıl sonunda, kalan 1.2 trilyon dolar da yine taksitler şeklinde 2012 yılına yayılacak…

Beyaz Saray’ın zorunlu kabul ettiği bu yükseltme dilimlerinin çözüm olmadığı Washington’u iyi izleyen kesimlerin ortak kanaati… Ki “borç tavanı” krizi aşılsa bile, ABD’nin yapısal ekonomik krizi olanca ağırlığıyla sürüyor.

Kısacası, Beyaz Saray’ın istediği olmadı!

MAAŞ ALAMAYAN ASKER, SAVAŞIR MI?

Peki, bu durum ABD’nin dünya çapındaki operasyonlarına nasıl yansıyacak? Afganistan’da, Irak’ta, Libya’da, Somali’de, Lübnan’da süren emperyalist ABD saldırganlığı, ekonomik krizden nasıl etkilenecek?

Anımsayalım: ABD kamuoyu, Libya operasyonunun daha ilk gününde, atılan füzelerin maliyetini sorgulamaya başlamıştı. Füzeler, uçaklar, uçak gemileri, yüksek maliyetli saldırı silahları, ABD’nin orta ve alt kesimlerinin günlük hayatına doğrudan müdahale ediyor artık, kötü ekonomik gidişattan ilk onlar etkileniyor.

Şimdi bir de profesyonel askerlerin maaş sorunu var! Çünkü ABD’de askerlik, zaten en alttak, kesimlerin, canını satmaktan başka çaresi kalmayanların mesleği uzun zamandır… Ve şimdi, zorunlu yaptıkları askerliğin karşılığını da alamama gerçeğiyle yüz yüzeler.

Bu durumda,  maaş alamayan ABD askeri, -ABD emperyalist saldırganlığı vatan savunması olmasa da- , ülkesi için, vatanı için çarpışmayı sürdürecek mi?

Bizim yandaşların yere göğe sığdıramadığı ABD profesyonel ordusu, profesyonel gibi davranıp, “ne kadar para, o kadar savaş” mı diyecek?

VATAN PARAYLA SAVUNULMAZ

Bu modeli Türkiye’ye giydirmek isteyenler neyse de, umarım bu durum iyi niyetli asker-bürokrasi çevrelerine ders olur!

“Ordu profesyonelleşirse siyasete karışmaz” diye saptayan(!) eski Genelkurmay Başkanı Em. Org. İlker Başbuğ’u geçtik, ancak “güneydoğudaki taburları profesyonelleştirirsek, terörle daha iyi mücadele ederiz” diyen diğer kesimler, umarım ABD Genelkurmay Başkanı’nın askerlerine yaptığı acı konuşmadan ders çıkarırlar!

Ve başkomutan Mustafa Kemal’in askerlerine “size ölmeyi emrediyorum” derken, parayla ölçülemeyecek değerlere güvendiğini ve haklı çıktığını anımsarlar!

Not: ABD Genelkurmay Başkanı Ora. Mike Mullen’a ve bizim profesyonelcilere, Oktay Yıldırım’ın Kaynak Yayınları’ndan çıkan “Mehmetçik” kitabını öneriyoruz…

Mehmet Ali Güller
Aydınlık Gazetesi / s:8
2 Ağustos 2011

Odatv.com

, , ,

Yorum bırakın

ABD’NİN STRATEJİK SAVUNMADA, TAKTİK ATAĞI

Tıpkı ABD Savunma Bakanı Robert Gates gibi ABD Genelkurmay Başkanı Ora. Michael Mullen da, Washington için kötü bir tablo çiziyor… Gates, ABD’nin Asya’daki dört savaşı (Kore, Vietnam, Afganistan, Irak) kaybettiğine işaret etmişti. Ora. Mullen da, Af-Pak başarısızlıklarını, Libya’daki NATO çıkmazını belirtiyor ve tek çıkışın ABD-İsrail-Türkiye eksenine, daha doğrusu Türkiye’ye bağlı olduğunu vurguluyor.

ABD’nin askeri kanadının bu saptamaları bile tek başına Washington’un “stratejik savunma” döneminde olduğunu görmeye yeter. ABD’nin 80’lerde çıkışa geçen ve 90’lardan 2000’lerin ortalarına kadar süren “dünya liderliği”, Rusya’nın 08.08.2008’de Gürcistan’a müdahale etmesiyle inişe geçti!

ABD’nin 2009’da Obamalı dönemle “yumuşak güç” seçeneğini devreye sokması “taktik atak” olmaktan öteye gidemedi… Libya ve Suriye baskıları da ABD’nin genel stratejik savunması içindeki, çaresiz taktik ataklarıdır.

MISIR’DA İKİNCİ DALGA

En başından beri “Tunus, Mısır, Yemen ve Bahreyn” ile “Libya ve Suriye”yi ayrı tutuyoruz. İlk dördü ABD’nin nüfuz alanıydı, son ikisi ABD’nin karşısında konumlanıyordu… Batı’nın, Libya’dan daha fazla insanın öldüğü Yemen’e neden çullanmadığına kafa yormak bile bu basit gerçeğe götürür bizi… Tersine ABD Yemen’de ve Bahreyn’de, Suudi askerler üzerinden muhalefeti kanla bastırmaya çalıştı.

Tunus ve Mısır’da Amerikancı diktatörler devrilirken, bunun bir halk hareketi olduğunu ama nihai sonuca ulaşması için maddi koşulların oluşmadığını belirtmiştik. Halk hareketlerinde inişlerin, çıkışların olacağına dikkat çekmiştik.

İşte Tunus ve Mısır’da yeniden bir çıkış süreci başladı. Şimdiden ismine ikinci dalga bile deniyor. Üstelik bu kez birinci dalganın kazanımları da eklenecek. Daha önemlisi, haftalardır Süveyş Kanalı’nda grev yapan işçiler de sürece ağırlık koyacaklar…

Bu ikinci dalgaya yol açan iç dinamikler dışında, Libya ve Suriye’nin ABD’ye direnmesi şeklindeki dış dinamiği de görmek gerekiyor. Emperyalizme karşı başarı, halkların önünü daha da açacak.

İRAN K. IRAK’A GİRDİ, ABD SUSTU

İşte İran örneği… Daha bir yıl öncesine kadar İran’a saldırının takvimi konuşuluyordu. Şimdi durum tersine gelişti. İran ordusu ABD toprağı sayılan Kuzey Irak’a, “çelik harekât?” yaptı, daha da derinleştiriyor üstelik…

“PKK’nin Kuzey Irak kampları kazınmalı” diyenlere “ABD korkusu” gösterenler, İran’dan ders almalı. Kararlılık en büyük silah çünkü!

BÖLGE İNİSİYATİFİ İRAN’DA

Bölgeyi yakından izleyen uzmanların üzerinde mutabık olduğu tek gerçek şu artık: Irak’ta inisiyatif ABD’de değil, İran’da!

Ki, Irak Petrol Bakanı El-Lueybi‘nin “ABD’nin yaptırımları, İran-Irak ilişkilerini etkilemez” sözü bile bu gerçeği gösteriyor.

En önemlisi de, İran’ın Irak ve Suriye ile yaptığı boru hattı anlaşmasıdır. Kuzey Irak’tan da geçecek boru hattının güvenliği, artık belirleyici olacaktır. Suriye’den Akdeniz’e, oradan Avrupa’ya ulaştırılacak İran gazı konusu, Tahran’ın Akdeniz’e, Aden’e hatta Atlantik’e savaş gemisi göndermesini de açıklıyor.

ABD 5. FİLOSUNU BAHREYN’DEN ÇEKİYOR

İngiliz Times gazetesi yazdı: ABD 5. Filosunu Bahreyn’den çekmeyi planlıyor! Washington, filosunu Katar ya da Birleşik Arap Emirlikleri’nde konuşlandırmaya çalışıyor. Tek gerekçe, Bahreyn’deki güvenlik!

Çünkü ABD-Suudi Arabistan askeri varlığı bile Bahreyn’deki Şii muhalefeti durduramadı! İran’ın Bahreyn’de de inisiyatifi ele geçirdiği belirtiliyor.

ABD’NİN TEK KARTI: TÜRKİYE

Tüm bu gelişmelere karşı ABD’nin elindeki tek silah Türkiye! ABD Genelkurmay Başkanlığı’nın en üste söylediğimiz saptaması bu bakımdan önemli. ABD’li yetkililerin bu dönemde sıklaştırdıkları ziyaretler, Türkiye’ye abanmaları da bu nedenle… Washington, Türkiye kartı için İsrail’e özür de diletecek.

ABD BAŞ AŞAĞI GİDİYOR!

Ancak…

Dışarıda bunları yaşayan ABD’nin içerideki mali krizi, Washington’un baş aşağı gidişini hızlandırıyor. Ki ABD hâkim sınıfları da bunu tartışıyor: Şerefli geri çekilme mi, bütün dünyayı ateşe vermek mi?

Her iki seçenek de, ABD’yi kurtaramayacak!

Türkiye ise ABD’nin silahı olmaktan vazgeçmediği taktirde, ABD’nin yenilgisini paylaşacak! Ki Obama-Erdoğan işbirliği Türkiye’yi şimdiden, Libya’yla, Suriye’yle, İran’la, Irak’la, Ermenistan’la, Azerbaycan’la, KKTC’yle karşı karşıya getirmeye yetti!

Mehmet Ali Güller
Aydınlık Gazetesi / s:7
29 Temmuz 2011
Odatv.com

, , , ,

Yorum bırakın

WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın