Posts Tagged Sızıntı

ABD’NİN SOLCULARI

Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan ile Haber Müdürü Barış Terkoğlu’nun dün okurlarla buluşan “Sızıntı” isimli kitabında dikkatimizi çeken ilginç bir bölüm yer alıyor: ABD’nin solcuları.

Gelin hiç merakta bırakmadan, önce o “solcu”ların isimlerini verelim: Şevket Pamuk, Murat Belge ve Halil Berktay.

ABD’YE GÖRÜŞ SUNAN “SOLCU”

İşte bu üç isim, ABD’nin İstanbul Başkonsolosu Sharon A. Weiner’i ziyaret etmiş ve başkonsolosa Ergenekon davasıyla ilgili görüşlerini açıklamışlar. Weiner da, bu görüşmenin detaylarını 17 Eylül 2008 tarihinde yazmış ve Washington’a göndermiş.

Ülkesindeki bir soruşturma hakkında başka bir ülkenin diplomatına görüş bildirmenin solculukla bağdaşmadığı ortada… İşte bu yüzden Pehlivan ve Terkoğlu, üçlüyü “ABD solcusu” olarak nitelemiş.

ABD solcularının, Weiner’a söyledikleri daha da vahim. Söz konusu isimler, dava sürecinin kesintiye uğramadan gidebildiği yere kadar gitmesini istiyor. Weiner, bunun için davanın savcısının arkasında siyasi iradenin desteğini hissetmesi gerektiğini vurguluyor.

BERKTAY’IN “TEORİSİ”

Belgede, Berktay, Pamuk ve Belge’nin kendilerini solcu olarak tanımladıkları ve AKP’yi destekledikleri belirtiliyor. “Solcu” Berktay’ın ABD’lilere yaptığı ve belgede yer alan teorik değerlendirmesi şöyle:

“Profesör Berktay, Ergenekon komplo­sunun tarihsel destek ayaklarının ayrıntılı bir tanımlamasını yaptı. Berktay’a göre Türkiye ve daha öncesinde Osmanlı İmparatorluğu’nun 19. yüzyıldan itibaren Batı’yla bir ‘sevgi-nefret’ ilişkisi vardı. Büyük bir Batı taraftarı olan Atatürk bile tek parça bir Türk kimliği yaratabilmek için Türk milliyetçiliği­nin içinde belli bir derecede ‘Batı karşıtlığına’ müsamaha gös­termişti. Berktay’a göre Türk milliyetçileri bağımsızlığı özgürlüğe tercih ettiler ve sonuç olarak Batı’nın özgürlük ve insan hakları gibi değerleri Türkleri bölmek için haince planlar olarak görülmeye başlandı.”

Tarihsellikten yoksun bu değerlendirmenin üzerinde duracak değiliz. Berktay’ın ABD kriptosunda yer alan bir başka değerlendirmesine dikkatinizi çekmek istiyoruz:

ERDOĞAN – BÜYÜKANIT – BAŞBUĞ UZLAŞTI MI?

Berktay’ın teorisi, Erdoğan’ın elinde 2005 yılının Kasım ayında Şemdinli’de gerçekleşen olaya Başbuğ’un dâhil oldu­ğunu gösteren kanıtlar olduğu ve bu kanıtları ordunun ken­di içindeki Ergenekon destekçilerini korumaya son vermesini sağlamak için kullandığı…

Berktay, kriptoda Büyükanıt, Başbuğ ve Erdoğan’ın Ergenekon’un tasfiyesinde uzlaştıklarını iddia ediyor ve “Ordu, Ergenekon’la bağlarını kesmeye başladı” diyor.

Pehlivan ve Terkoğlu’nun yorumu şöyle: “Son üç yılda TSK aleyhinde doğruluğu tartışmalı belgelerin, Berktay’ın gazetesi Taraf’ta yayınlandığı hatırlanırsa Berktay’ın iddia ettiği uzlaşma daha ilginç bir hal alıyor. Gördüklerimiz hayalden mi ibaretti? Yoksa Berktay ya­nıldı mı?”

Odatv yöneticileri Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu’nun Kırmızı Kedi Yayınevi’nden çıkan “Sızıntı” kitabı çok ses getirecek!

Mehmet Ali Güller
Aydınlık Gazetesi
4 Şubat 2012

, , , , , , , , , ,

Yorum bırakın

SİLİVRİ’DEN SIZINTI

Polisin piyasaya çıkmadan nüshalarını almak istediği çok önemli kitap bugün okurlarla buluşuyor! Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan ile Haber Müdürü Barış Terkoğlu’nun birlikte hazırladığı “Sızıntı” kitabından bahsediyoruz…

Wikileaks belgelerini tarayan Pehlivan ve Terkoğlu, hem hiç yayımlanmamış bazı önemli belgeleri günışığına çıkardı hem de binlerce belgeyi tarayarak Türkiye’yi ilgilendirenleri sınıflandırdı.

Yayımlanmamış belgeleri, birkaç gün Aydınlık’ta okuyacaksınız… Biz bugün, kitabın hikâyesini sizlere anlatacağız:

ABD BELGELERİNE ÜÇ FARKLI BAKIŞ

Wikileaks, ABD’nin gizli belgelerini yayımlamaya başladığında Türkiye’de üç görüş oluştu.

Birinci görüş, bu belgelerin içeriğinde önemli bir şey olmadığını, zaten herkesin bildiği önemsiz şeylerin yayınladığını savunuyordu. Tahmin ettiğiniz gibi bu görüşün sahipleri esas olarak AKP yandaşıydı.

İkinci görüş ise ABD’nin bu belgeleri bilerek sızdırdığı şeklindeydi. Bu görüşü savunan kimi ünlü ulusalcılar, Wikileaks ile Tunus ve Mısır’da başlayan halk hareketleri arasında bir bağ kuruyor ve tüm gelişmelerin kontrolünün Washington’da olduğunu ileri sürüyorlardı. Onlara göre belgelerin içeriğini kamuoyuna açıklamak, ABD’nin işine gelecekti.

Üçüncü görüşe göre ise önemli olan belgelerin sızmış olmasıydı; belgelerde yer alan bilgilerin her halükarda Türkiye’nin yararına değerlendirilebileceğiydi… Biz de bu üçüncü görüşü savunuyorduk.

Nitekim o tarihte, ortaya çıkan pek çok belgeyi incelemiş ve Odatv’de yayımlanan yazılarımızla yorumlamıştık.

İKİ BARIŞ DAHA İYİ KOTARIR

O günlerde, değerli yayıncı arkadaşım Haluk Hepkon, benden bu belgeleri kitaplaştırmamı istedi, böyle bir çalışmanın Türkiye için çok yararlı olacağını söyledi.

Ancak belgeleri o tarihte her gece sabahlayarak, en iyi inceleyen iki isim Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan ile Haber Müdürü Barış Terkoğlu’ydu.

Hepkon’a, böyle bir çalışmayı iki Barış’ın daha iyi kotaracağını, isterse, bu öneriyi onun adına iki Barış’a yapabileceğimi söyledim.

Haluk Hepkon’un çok olumlu bulduğu önerimi, Pehlivan ve Terkoğlu’na ilettim. Bilahare, Yayınevinde bir araya geldik ve projeyi konuştuk.

BELGELERDEN KİTABA

Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu, hızla bu projeye giriştiler. Zaman zaman, kitabın nasıl gittiğini de konuşuyorduk.

İkilinin karşısına çıkan en önemli zorluk, her an yeni bir belgenin daha ortaya çıkıyor oluşuydu. Bu durum, kitabın çıkışını geciktiriyordu.

2011 Şubat’ının ilk günlerinde, Kırmızı Kedi Yayınevi’nde dördümüz bir araya geldik ve kitabın bir yerde belge incelemeye son verilerek bitirilmesi gerektiğini konuştuk. Aksi halde kitap çok gecikecekti.

Çalışkanlığıyla bilinen iki arkadaşımız, kitabı 15 Şubat 2011 günü teslim edeceklerini söylediler.

ODATV BASKINI

Ancak 14 Şubat 2011 günü Ergenekon soruşturması kapsamında Odatv basıldı ve çok değerli iki arkadaşımız, daha sonra iddianamede de görüleceği üzere başarılı bir yayıncılık yaptıkları gerekçesiyle tutuklandılar!

Bitmek üzere olan bir kitaba da, soruşturmayla ilgisi olmayan pek çok belgeyle birlikte el konuldu.

Ancak, Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu, Türkiye için çok yararlı gördükleri bu projeyi her türlü zorluğa rağmen sürdürmeye kararlıydı ve Silivri koşullarında, üstelik hiç yayınlanmamış yeni belgeleri de inceleyerek, biz okurlara “Sızıntı”yı armağan etti!

İlk günden, binlerce okuru adına kendilerine teşekkür ediyorum.

Mehmet Ali Güller
Aydınlık Gazetesi
3 Şubat 2012

, , , ,

Yorum bırakın

WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın