Posts Tagged Zbigniew Brzezinski
RUSYA SİLAH GÖSTERİYOR
Posted by Mehmet Ali Güller in Aydınlık Gazetesi Yazıları, Politika Yazıları on 17/02/2012
Ekonomik kriz altındaki ABD devlet aygıtının bulduğu çarelerden birinin de Pentagon bütçesindeki kesinti olduğunu daha önce belirtmiştik. Washington, Pentagon’daki kesintinin miktarını, resmi olarak 10 yılda 470 milyar dolar olarak açıkladı. Bir süre sonra bunun yıllık 70 milyar dolardan 700 milyar doları bulacağı belirtildi. Miktar, gün geçtikçe ne kadar artar, şimdilik bilemiyoruz…
Ancak bildiğimiz şu ki, bu kesinti, Pentagon’un zorunlu giderlerinden kesilmeyecek. Yani askerlere maaşları zorunlu olarak ödenecek, ki Amerikalılar para kazanmak için asker oluyorlar; mevcut silahların bakım – tutum masrafları zorunlu olarak karşılanacak, aksi halde savaş kabiliyetleri zayıflayacak vs.
Peki yıllık 70 milyar dolar, nereden kesilecek? Hiç kuşkusuz, yeni yatırımlardan ve yeni silahlardan…
F-35 projesinin hali ortada… Projenin ilerleyebilmesinin tek şansı, Japonya’nın bir ihtimal, uçak sipariş etmesi…
Burada duralım ve geçenlerde bu köşede tanıttığımız, Zbigniew Brzezinski’nin ABD’ye çareler aradığı yeni kitabı “Stratejik Vizyon”dan bir saptamayı anımsayalım. Brzezinski, bugünkü ABD ile çöküşünden hemen önceki SSCB arasında “alarm verici benzerlikler” olduğunu belirtiyordu: “politikaları ciddi şekilde gözden geçiremeyecek, tıkanmış bir hükümet sistemi, yıpratıcı askeri bütçe ve 10 yıldır devam eden Afganistan’ı fetih teşebbüsünde başarısız olunması”
Belki de ABD, yıllık 70 milyar dolar kesintiyi, bu “alarm verici benzerlik” nedeniyle yaptı?!
RUSYA, 730 MİLYAR DOLAR BÜTÇE AYIRDI
ABD, 10 yılda 470 milar dolar kesintiye giderken, Rusya ise tam tersine silaha yatırım yapıyor.
Rusya hükümeti, 2020’ye kadar tamamlanması planlanan ordunun modernizasyon programına 22 trilyon ruble (730 milyar dolar) bütçe ayırdı!
Üstelik Rusya Savunma Bakanlığı, çok önemli silah projelerinin dışında nükleer kapasitesini de geliştirme kararı aldı: Rusya Savunma Bakanlığı, 10 adet Borey tipi nükleer denizaltı satın alacağını açıkladı.
Tu-160 Blackjack ve Tu-95 Bear stratejik bombardıman uçaklarının modernizasyonunu başlatan Moskova, stratejik füze gücünü de Yars mobil balistik füze sistemleri ile geliştiriyor.
Rusya’nın silahlanmadaki bir başka yeni başarısı da Kalaşnikofu geliştirmesi… Rusya, dünyada en çok kullanılan tüfek olan kalaşnikofun (AK-47) beşinci neslini (AK-12) üretti. AK-12’nin isabet, menzil, kullanış kolaylığı ve dayanıklılık açısından önceki nesillere göre çok dah üstün olduğu belirtiliyor. Yeni kalaşnikofun en dikkat çeken özelliği ise tek elle de kullanılabiliyor olması…
Rus silahlarından bahsetmişken… Los Angeles polisi başta olmak üzere, ABD eyalet polislerinin Rus silahı kullanmaya başladıklarını da anımsatalım.
MOSKOVA: NATO’YA KARŞI NÜKLEER SİLAH KULLANIRIZ!
Rusya Genelkurmay Başkanı Nikolay Makarov, önceki gün yaptığı kapsamlı açıklamasında, çok dikkat çeken bir cümle sarfetti. Makarov, açıkça NATO’ya silah gösterdi: “Bizim tüm NATO’ya karşı kesinlikle bir savaş planımız yok. Ancak Rusya’nın bütünlüğüne yönelik herhangi bir tehdit olması durumunda, nükleer silahlarımızı kullanma hakkına sahibiz ve bunu yapabiliriz.”
“Libya’daki hatamızı Suriye’de tekrarlamayacağız” dedikten sonra Beşar Esad’a destek için Suriye limanına uçak gemisi Kuznetsov’u yollayan Moskova, blöf mü yapıyor dersiniz?
Mehmet Ali Güller
Aydınlık Gazetesi
17 Şubat 2012
ABD’NİN DÜŞÜŞÜ VE BRZEZİNSKİ’NİN ÖNERİSİ
Posted by Mehmet Ali Güller in Aydınlık Gazetesi Yazıları, Politika Yazıları on 05/02/2012
“ABD geriliyor” diye tarif ettiğimiz süreç, Türkiye’de pek gerçekçi görülmese de, bu konu ABD Başkanlık seçiminin ana konusunu oluşturuyor. Üstelik daha keskin bir nitelemeyle, “ABD’nin düşüşü” diye…
Amerikan medyası ise hiçbir adayın “düşüşü” tersine çevirecek bir panzehire sahip olmadığı gerçeğini tartışıyor. Örneğin kıdemli gazetecilerden David Ignatius, Washington Post’daki makalesinde bu gerçeği şu sözlerle ifade ediyor:
“Bu sene başkanlık seçimi kampanyasına hükmetmesi gereken dış politika konusu ‘Amerikan yenilenişidir.’ Her aday, devletteki düşüşü durduracak bir stratejiye sahip olduğu iddiasındadır ama bunların birbirine ‘benzer’ sürümleri işe yaramayacaktır.” (David Ignatius, The coming debate over American ‘strength’ abroad, Washington Post, 26.01.2012)
BRZEZİNSKİ’NİN ÇARE ARAYIŞI
Ignatius, bu çaresizliğe çözüm arayan en önemli isim olarak Brzezinski’yi görüyor ve onun “ABD gücünün yeniden canlandırılmasının” yollarını aradığı “Stratejik Vizyon” isimli yeni kitabını öneriyor:
“Brzezinski’nin kitabında en dikkat çekici noktalar, bugünkü Amerika’yla çöküşünden hemen önceki Sovyetler Birliği arasında ‘alarm verici benzerlikler’ olduğudur. Buna ‘politikaları ciddi şekilde gözden geçiremeyecek, tıkanmış bir hükümet sistemi’, yıpratıcı askeri bütçe ve ’10 yıldır devam eden Afganistan’ı fetih teşebbüsünde’ başarısız olunması dâhil.”
Ancak Ignatius’un Brzesinki’nin kitabından aktardığı çözüm modelleri de pek “diriliş” umudu vermiyor. Brzezinski’nin ülkesi için çizdiği yeni stratejinin özü, Amerika’nın “yükselen ve giderek kendisini hissettiren Doğu’ya karşı sorumlu bir ortak gibi davranmak üzere yeterince kuvvetli olması gerektiği” şeklinde…
Brzezinski’nin Amerika için çizdiği müstakbel rol şöyle: “pis çekişmelerin içine girecek Asya ülkeleri arasında ‘dengeleyici’ ve ‘arabulucu’ olmak.”
Brzezinski’nin dünyayı tek başına yöneteceği iddia edilen ABD’ye, 10 yıl sonra Asya ülkeleri arasında arabuluculuk görevi önermesi, kuşkusuz onun geleneksel “gerçekçiliğinin” sonucudur.
ÇİN’E KARŞI ABD-RUSYA-TÜRKİYE ÜÇGENİ
Brzezinski, ABD dirilişinin başarısını, “daha büyük Batı” inşa edebilmesine bağlıyor. Daha büyük Batı’nın da ancak ABD’nin Rusya ve Türkiye’yle yakın bir şekilde çalışmasından geçtiğini belirtiyor.
Brzezinski, ABD’nin tek başına hareket etmesi ya da yükselen güçlerle uyum sağlamak konusunda yavaş davranması halinde büyük sıkıntıya düşeceğini vurguluyor.
“Gerçekçi” Brzezinski’nin Amerikan devlet aygıtına somut önerisi aslında şu: ABD, Çin’i dengelemeyebilmek için Rusya ve Türkiye ile ittifak yapmalı!
YENİ AMERİKAN GÜCÜ: DENGELERE UYUM
Daivd Ignatius, “Amerikan gücü”nün 21. yüzyılda ne anlama geldiğini soruyor ve Brzezinski’nin bu soruya yanıtına dikkat çekiyor:
“Bu güç, ABD’nin diyelim Reagan’lı senelerde sahip olduğu güç ve ayrıcalığın geri kazanımı mıdır? Yoksa bu, dünya dengelerindeki değişikliklere daha uyumlu bir şey midir? Brzezinski ikinciden yanadır.”
ADAYLARIN ÖNERİLERİ
Ignatius’un yazısına yarın da devam edeceğiz. ABD Başkanlık seçiminde yarışan adayların, “Amerikan gücünün yeniden tesis edilmesi” için neler önerdiklerini inceleyeceğiz.
Mehmet Ali Güller
Aydınlık Gazetesi
5 Şubat 2012