Posts Tagged Muhammed Çakmak

KILIÇDAROĞLU’NUN TAHRİBATLARI

Doğu ve Güneydoğu Oda ve Borsa Başkanlarını konuk eden Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Bu ülkenin birliği, bütünlüğü konusunda hiçbir endişem yok” demesi, 23 Kasım’da katıldığım TV8’de yayımlanan Haber Aktif programındaki bir saptamayı anımsattı…

Aydınlık’ın da ertesi gün bir özetini verdiği programda Gökmen Karadağ’ın sorularını yanıtlamış, Fikri Akyüz ve Barış Yarkadaş’la “Kılıçdaroğlu’nun Aydınlık’ı hedef almasını” tartışmıştık.

CHP’li Barış Yarkadaş’a göre Aydınlık’ın yorumladığı haliyle bir “Seyyid Rıza ittifakı” yoktu. Hüseyin Aygün provokasyon yapmıştı, Kılıçdaroğlu da aslında o sözleriyle ulusalcı olan 8 milletvekilini hedef almıştı.

Biz de, 135 CHP milletvekilinden sadece 8’i ulusalcı ise CHP açısından ortada gerçekten ciddi bir sorun olduğuna dikkat çekmiştik.

CHP’NİN LAİKLİK TAHRİBATI

Böyle bir meclis grubu yapısına sahip olan CHP’nin, ülke bütünlüğü endişesi duymaması da haliyle normaldi…

Aslında Kılıçdaroğlu’nun endişeli olmaması bizi iki kere endişelendirdi. Çünkü laiklik konusunda da endişesi olmayan Kılıçdaroğlu’nun laikliği nasıl tahrip ettiğini somut olarak gördük. Anımsayalım:

1. Türban konusu 2006’da hukuken kapanmış, AKP de bu nedenle konuyu rafa kaldırmıştı. Ancak Kemal Kılıçdaroğlu 12 Eylül halkoylaması sırasında “türbanı biz çözeriz” diyerek konuyu gündeme getirdi. (CNN Türk, 22 Ağustos 2010)

Ana muhalefetin bu “çıkışı” AKP’de, “CHP engeli kalktı” diye yorumlandı. Bunun üzerine YÖK, anayasayı da yok sayarak, “türban serbest” yönetmeliği çıkardı!

Böylece Kılıçdaroğlu türbanı çözmüş(!) ve sadece üniversitelere değil, ilköğretim okullarına bile girmesini sağlamıştı!

2. Kemal Kılıçdaroğlu, “laiklik tehlikededir diyemem” sözleriyle, yeni bir CHP’yi hedeflediklerini işaret etti. (Akşam, 22 Eylül 2010)

3. Laiklik konusunda bir endişesi olmayan Kemal Kılıçdaroğlu, “siyaset yapmayan tarikatlara ve cemaatlere saygılı” olduğunu da ilan etti. (Hürriyet, 24 Ocak 2011)

4. Tarikat ve cemaatlere saygılı Kılıçdaroğlu’nun PM’ye aldığı Muhammed Çakmak daha da ileri bir noktadaydı. Çakmak, Fethullah Gülen’e hayran olduğunu ilan ediyordu! (Akşam, 21 Aralık 2010) Çakmak’a göre laiklik, zaten postmodern çağa uygun değildi! (Zaman, 11 Mayıs 2011)

5. Tarikat ve cemaatlere saygılı bir genel başkanın partisinde, tekke ve zaviyeler de savunuluyordu artık. CHP milletvekili Bülent Kuşoğlu, Atatürk’ün kapattığı tekke ve zaviyeleri “üretim yeriydi, eğitim ve kültür kurumuydu” diye övüyor ve yeniden açılmasını savunuyordu artık. (Zaman, 24 Nisan 2011)

6. CHP, tehlikede görmediği laikliğin tanımını, hazırladığı “Türkiye’ye Kılavuzluk Edecek Çağdaş Anayasa” taslağında da, artık değiştirmişti! (Radikal, 17 Mart 2011)

CHP’NİN BİRLİK TAHRİBATI

Laiklik endişesi olmayan Kılıçdaroğlu, laikliği işte böyle tahrip etti. O nedenle ülke bütünlüğünden endişe etmemesi, bizi iki kere endişelendirdi!

Kaldı ki, Yeni CHP bu konuda da tahribat yapmaya başlamış durumda. Yerimiz yettiği oranda bu tahribatları da anımsayalım:

1. PKK’ye yakın Fırat Haber Ajansı’na röportaj veren CHP Genel Başkan Yardımcısı Mesut Değer, “Teşkilatlarımız CHP-BDP ittifakına sıcak bakıyor” dedi. (ANF, 20 Kasım 2010)

2. Kılıçdaroğlu, “neden Kürt sözcüğünü kullanmadınız” diye soran gazeteci Murat Yetkin’e üçüncü bir tarafmışçasına şu çarpıcı yanıtı verdi: “Ben Kürt demedim ama Türk de demedim.” (Radikal, 27 Mayıs 2010)

3. Kemal Kılıçdaroğlu, PKK’nin “demokratik özerklik” ilan ettiği koşullarda, ısrarla Türkiye’nin Avrupa Konseyi Yerel Yönetimler Özerklik şartındaki çekincesini kaldırmasını savundu.

4. Kılıçdaroğlu, partisindeki ulusalcı kanadı, BDP’den milletvekili seçilen Levent Tüzel ve EMEP heyetine şikâyet etti: “CHP’de bazı kanatlar, özellikle Kürt sorununun çözümü konusunda adım atmamızı zaman zaman engellemek istiyor.”

Kılıçdaroğlu, bu engele rağmen “anadilde savunma konusunda tavır koyduklarını” belirtiyor ve anadilde eğitime de yeşil ışık yakıyor: “Anadilde eğitim şimdi olmasa da, süreç içinde, demokratik zeminde tartışılabilir.” (Hürriyet, 23 Kasım 2012)

5. Kılıçdaroğlu’nun Yeni CHP’si, “Türk’süz anayasa” konusunda AKP ve BDP ile ittifak halindedir. Nitekim CHP’nin Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na sunduğu “yemin” önerisinde “büyük Türk milleti” ifadesi bulunmuyor! (9 Kasım 2012)

Mehmet Ali Güller
Aydınlık Gazetesi
3 Aralık 2012

, , , , , , , , , , , , , , ,

2 Yorum

BAYKAL KASETİ, CHP’Yİ NASIL ESİR ALDI?

“Kasete teslim olmak, yeni kasetleri engelleri mi?” diye sorduğumuz bir önceki yazımızda, “kasetlerin içi mi, yoksa kasetler üzerinden yürütülen plan mı önemlidir” diye sormuştuk.

Ve yazımızı bağlarken de şöyle demiştik: “Kasetler üzerinden yürütülen planı bozmak, Türkiye’nin görevidir. Çünkü kasetler, salt referandum ya da seçim kazanmayı hedef almıyor. Şimdiden partileri esir alıyor, planın adresine uyumlu hale getiriyor, ‘yeni’liyor; programını, politikasını biçimlendiriyor… Yarın da, -kim seçilirse- yeni kasetlerle, hükümet kararlarına pranga vuracaktır…”

Kasetlerin partileri nasıl esir aldığı, planın adresine nasıl uyumlu hale getirdiği, ‘yeni’lediği, programını, politikasını biçimlendirdiği daha yazımızın mürekkebi kurumadan –bir kez daha- ortaya çıktı.

CHP PM’DE GÜLEN AVUKATI

CHP’nin Parti Meclisi PM üyesi Muhammed Çakmak, kasetlerin adresi için işaret edilen Fethullah Gülen’e, Zaman gazetesi üzerinden kol kanat germiş:

Muahmmed Çakmak, Gülen’e yönelik iftiraları büyük bir ahlaksızlık olarak değerlendirdi. Çakmak, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin parti içi kaset skandalıyla ilgili ‘okyanus ötesi’ne gönderme yapmasına da sert tepki gösterdi. Çakmak, ‘Elinizde belge varsa savcılara verin. Kalkıp da insanlara belge ve bilgi olmadan iftira atıyorsanız tarih sizi yüzyılın en büyük müfterisi olarak yazar’ dedi. CHP PM üyesi Çakmak, Hocaefendi’nin kendisine atılan iftiralarla ilgili açıklamasını ise şöyle yorumladı: ‘Samimi, içten bir insanın cevabıdır. Kendisine iftira atanlar için bile ‘Allah’a havale etmekten utanıyorum’ diyen bir zarafet söz konusudur’.”

CHP LAİKLİK POLİTİKASINDAN VAZGEÇTİ

İşte kasetlerle bir parti böyle esir alınır! Bu öyle bir prangadır ki, gelir sizi de vurur! Nasıl mı?

Çakmak, Gülen savunmasını taçlandırmak için Kılıçdaroğlu’nu da eleştirmiş ve CHP Genel Başkanı’nın “Statükonun Allah’ı Ankara’dadır” sözlerinin kendisini de rahatsız ettiğini ilan etmiş! (Bu arada kavramın bu kalıpta kullanılmasının Anadolu’ya özgü olduğunu, TDK’da bile yer aldığını anımsatalım)

Muhammed Çakmak, açıklamalarının sonunda da, işin esasına gelmiş ve “CHP’nin şimdiye kadar süregelen laiklik politikasından vazgeçtiğini, Türkiye’de laikliğin söylendiği gibi tehlikede olmadığını” belirtmiş!

BAHÇELİ’YE ORTAK SALDIRI

CHP ve MHP kasetle şantaja uğradı… Baykal hata(!) yapıp Gülen’i akladı, Bahçeli doğru yapıp “okyanus ötesi”ni işaret etti. Önce Başbakan Erdoğan yüklendi Bahçeli’ye ve “Bahçeli’nin okyanus ötesini adres göstermesi çok çirkin” dedi, ardından CHP PM üyesi çıkıp, Bahçeli’nin Gülen’i adres göstermesini “ahlaksızlık” olarak suçladı!

İlginç mi?

İşte kasetli siyasetin sonucu…

Mehmet Ali Güller
11 Mayıs 2011 

, , , , ,

Yorum bırakın

WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın