Mehmet Ali Güller
Posts Tagged Barrack Hüseyin Obama
AMERİKAN DEVLETİNDE ÇARPIŞMA
Posted by Mehmet Ali Güller in Aydınlık Gazetesi Yazıları, Politika Yazıları on 14/11/2012
Barrack Hüseyin Obama 2008’de ilk kez seçildiğinde, kurduğu hükümetin iki gruptan ve beş bileşenden oluşan bir koalisyon olduğuna dikkat çekmiştik. Amerikan devlet aygıtı, 2007’de başlayan ekonomik kriz ve daha önemlisi 2004’te işareti oluşan siyasal yenilgiye çareyi böyle arıyordu.
1. OBAMA DÖNEMİNDE BEŞ BİLEŞEN
Barrack Obama: Demokrat Parti’nin “Çevre” temsilcisi. İttifakçı, çok taraflı BOP’tan yana.
Hillary Clinton: Demokrat Parti’nin “Merkez” temsilcisi. Bush döneminde Senato’da olan Hillary Clinton, NeoCon’ların politikalarına destek vermişti! Koalisyon’da aynı zamanda New York ağırlıklı Yahudi sermayesini temsil ediyor.
Joe Biden: Irak merkezli BOP’çu. Irak’ı Şii, Sünni ve Kürtler arasında üçe bölen planın sahibi.
Robert Gates: Bush’un son bir yılında, ABD yönetimine, BOP revizyonu için monte edildi. Bu nedenle Obama yönetiminde de bu görevini sürdürdü. Afganistan merkezli BOP savunucusu. Irak’tan çekilmeyi savunuyor. İran’la müzakerelerden yana.
James Jones: Koalisyonda Ulusal Güvenlik Konseyi’nin başı olarak yer aldı. Eski NATO komutanı. Demokratlar iktidarda ama o bir Cumhuriyetçi olarak koalisyona girdi. Obama’nın kazandığı seçimlerde Cumhuriyetçi Parti adayı John McCain’i açıkça desteklemişti!
Bu beş bileşeni neden anımsattık? İkinci Obama döneminde de benzer ve hatta daha derin sıkıntıların yaşandığını anlatmak için…
PETRAEUS ELENDİ
CIA Başkanı David Petraeus’un evlilik dışı bir ilişki yaşadığı gerekçesiyle istifa etmesine kuşkusuz kimse ikna olmadı.
Bu ilişkiyi FBI’ın ortaya çıkarması, Petraeus’un İsrail yanlısı olup olmadığının tartışılması da, hatta Petraeus’un ABD Büyükelçisi Chris Stevens’ın Libya-Bingazi’deki CIA üssünde öldürülmesini sadece “izlediği” suçlamaları aslında tek gerçeğe işaret ediyor: Amerikan devlet aygıtı içinde kıran kırana bir çarpışma var!
Asıl çarpışma ABD’nin dış politikasında yaşanıyor. Hillary Clinton’un yerine kimin dışişleri bakanı olacağı, açık bir savaşa sahne olmuş durumda.
Adaylardan CIA Başkanı David Petraeus, bir “skandalla” elenmiş oldu! Petraeus üstelik savunma bakanlığı için de düşünülen isimdi…
DIŞİŞLERİ’NE 7 ADAY
Eski Başkan adayı ve Senato’nun Dış İlişkiler Komitesi başkanı John Kerry, en güçlü adaylardan biri.
Bir diğer aday ise ABD’nin BM Daimi temsilcisi olan Susan Rice.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Tom Donilon’un bakanlığa geleceği ve Rice’ın ondan boşalan koltuğa oturabileceği de konuşuluyor.
Adaylar arasında Ulusal Güvenlik Konseyi üyesi Samantha Power, Kongre üyesi Keith Ellison ve Chuck Hagel, hatta Colin Powell bile bulunuyor.
TÜRKİYE-İSRAİL EKSENİ ZORLANACAK
İsmi konuşulan adayların tamamının, ABD’nin dış politika merkezinin Ortadoğu olmasını savunan isimler olması ilginç… Zira Clinton’un dışişleri bakanlığında, ABD Asya-Pasifik merkezli bir strateji belirlemişti. (Bu nedenle bu adaylar dışında bir sürpriz çıkabilir.)
Ama daha ilginci adayların birbirleriyle farklı yönelimlere sahip olması… Örneğin Samantha Power, Obama’yı Libya’ya saldırıya ikna eden isim olarak telaffuz ediliyor. Power, Obama’nın izlediği Suriye stratejisinin de mimarı olarak biliniyor. Kerry ile Power ve Ellison, İsrail-Filistin meselesinde birbirilerine karşıt konumlanıyorlar. Donilon, İsrail’in İran’a saldırı olasılığına açıktan karşı çıkıyor.
İsimlerin çokluğu da, isimlerin dış politika konusunda birbirinden farklı olması da ABD’nin siyasal gerilemesiyle ilgilidir. Çünkü gerileyen büyük kuvvetlerde bu denli “çok seslilik” olur.
Ancak Ortadoğu’yu esas alan adaylardan herhangi birinin koltuğa oturmasının, ABD’nin Asya-Pasifik merkezli stratejisinde köklü bir değişikliğe yol açamayacağını belirtmeliyiz. Olsa olsa Washington’un Ortadoğu’yu taşeronlarıyla idare etme dönemine ağırlık verebilmek ve Kürt Koridoru’nu inşa edebilmek için Türkiye-İsrail eksenli bir süreci zorlayacaklardır.
Mehmet Ali Güller
Aydınlık Gazetesi
14 Kasım 2012
Barrack Hüseyin Obama, Chris Stevens, Chuck Hagel, Colin Powell, David Petraeus, Hillary Clinton, James Jones, Joe Biden, John Kerry, John McCain, Keith Ellison, Robert Gates, Samantha Power, Susan Rice, Tom Donilon
AKP’NİN OBAMA ÇARESİZLİĞİ
Posted by Mehmet Ali Güller in Aydınlık Gazetesi Yazıları, Politika Yazıları on 12/11/2012
ABD Başkanı Barrack Hüseyin Obama’nın yeniden seçilmesinin yarattığı “iç” heyecan, aslında Washington’un 2008’deki Obama Projesi’ni açıklamaktadır. Örneğin Obama’nın bizdeki muhafazakâr demokrat iktidar çevreleri tarafından neredeyse eşbaşkan ilan edilmesi, ABD devletinin başına neden “biraz Müslüman, biraz siyah ve biraz Hüseyin” olan birinin oturtulduğunu ortaya koymaktadır.
Öyle ki, Yeni Şafak’ın Ankara temsilcisi Abdülkadir Selvi, Obama seçildiğinde şu sözleri köşesinden dile getirebilmektedir: “Başkan Obama’nın ikinci kez seçilmesinin sevinciyle olsa gerek kendimi Meclis’e attım.” (Yeni Şafak, 8 Kasım 2012)
ERDOĞAN’IN BEKLENTİSİ
Kim bilir, belki de mutluluklarının nedeni, seçimlerin tamamlanmasıyla ABD’nin Suriye konusunda daha aktif tutum alabilmesi ihtimalidir. Ne de olsa Başbakan Erdoğan, aylar önce Washington’un pasifliğini seçimlere bağlamıştı…
Her ne kadar ABD dış politikasının seçimlerle ya da başkanın değişmesiyle çok köklü bir değişiklik sergilemeyeceği anlatıldıysa da, hayal kurmaya mecburlardı…
Nitekim Başbakan Erdoğan ABD seçimlerinden sonra şöyle diyordu: “ABD seçimleri bittikten sonra bölgede olumlu birçok şeylerin olabileceği noktasında beklentiler var. Bu beklenti bizde yok mu? Bizde de var. ABD’nin bu işi çok daha farklı şekilde ele almasının gereğine inanıyorum.”
AKP BÖLGEDE TEK BAŞINDA
Ancak Erdoğan bu açıklamayı yaptığı Bali’de, bir de asıl gerçekliğe işaret ediyor ve “21. yüzyıl Asya yüzyılıdır” diyordu…
Dünyanın ağırlık merkezinin Atlantik’ten Asya’ya kaydığını saptayıp da hâlâ Suriye konusunda ABD’den medet ummak, kuşkusuz çaresizliktendi…
Oysa Washington, ne yapacağını, daha doğrusu bir şey yapmayacağını çeşitli yöntemlerle Ankara’ya iletiyordu. Örneğin ünlü analist Thomas Friedman şu mesajı veriyordu: “Biz Suriye’ye dokunmayacağız bile. Biz bu işi halletmek için bölgesel güçleri kullanmakta kararlıyız. Türkiye bunlardan biri…Böyle bir durumdayken Suriye ile ilgilendiğimizi mi düşünüyorsun? Bize güvenmeyin. Türkiye evde tek başına…” (Milliyet, 11 Kasım 2012)
Friedman, bu köşede defalarca belirttiğimiz bir gerçeğe işaret ediyordu: “ABD Ortadoğu’da sorunları çözmek için bölgesel güçlere güvenmesi gereken bir döneme giriyor. Dünyadan tabii ki tamamen yok olmayacağız ama Amerika kendisiyle ilgilendiği bir döneme giriyor.”
DAVUTOĞLU’NUN PERİŞAN HALLERİ
Bakü’de Putin’le buluşan ve Suriye konusunda “üçlü müzakere sistemi” geliştiren Erdoğan’ın, alternatif çıkışlar içinde olduğu anlaşılıyor. Nitekim Davutoğlu’nun “savaş eşiği” ilan ettiği 100 bin mülteci sayısının neredeyse iki katına çıkması ve Ankara’nın sınırları Suriyelilere kapatması ile Erdoğan’ın NATO’dan Patriot talebi konusunda Davutoğlu’nu kamuoyu önünde yalanlaması, çıkış arayışı olarak değerlendirilebilir.
Salt bu iki örneğe bakılınca bile, Davutoğlu’nun düştüğü durumun içler acısı olduğu anlaşılmaktadır. Öyle ki, Davutoğlu bu sıkışmışlık ve çaresizlik nedeniyle artık neler söylediğinin de pek farkında değildir.
Bakın Davutoğlu, Uğur Ergan’a ne diyor: “‘ABD SUK’dan memnun değil, bundan dolayı yeni bir süreç başlatıyor’ görüşüne katılmıyorum.” (Hürriyet, 10 Kasım 2012) Davutoğlu’nun, Hillary Clinton’un Zagrep’ten dünyaya ilan ettiği bu görüşü yok sayması, “sıfır” teorisi gibidir!
Daha vahimi Davutoğlu’nunbütçe görüşmelerinde neden Dışişleri Bakanlığı’nın konutunun aylık kirasının 49 bin lira olduğunu soran milletvekillerine “bana ahlaki soru soramazsınız” diyerek, tersinden doğru yanıtı vermiş olmasıdır!
En vahimi de, sanki Türkiye için yazdığı Stratejik Derinlik kitabı harikalar yaratmış gibi Davutoğlu’nun “vaktim olsa da Libya’nın derin stratejisini yazsam” demesidir. Kuşkusuz 49 bin liralık konut, “işgal ettikleri” bir ülkenin kitabını yazmaya soyunmasından daha ahlakidir!
Mehmet Ali Güller
Aydınlık Gazetesi
12 Kasım 2012
Abdülkadir Selvi, Ahmet Davutoğlu, Barrack Hüseyin Obama, Hillary Clinton, Thomas Friedman
- Diğer 1.458 aboneye katılın
Kategoriler
- ABC Yazıları (23)
- Aydınlık Gazetesi Yazıları (1.402)
- CGTN Türk (256)
- Cumhuriyet Gazetesi (976)
- Film Yazıları (1)
- Kitap-Film Yazıları (14)
- Mesleki Yazılar (5)
- Odatv Yazıları (216)
- Politika Yazıları (2.996)
- Radikal Kitap Yazıları (1)
- Teori Dergisi Yazıları (6)
- Uncategorized (10)
Arşivler
İstatistikler
- 1.145.856 hits