Posts Tagged Latin Amerika

İRAN’IN LATİN AMERİKA ÇIKARTMASI

Washington ile Tahran arasında bir yandan gizli görüşme süreci ilerliyor ama bir yandan da Hürmüz Boğazı’na ilişkin gerilim tırmanıyor… ABD Savunma Bakanı Leon Panetta’nın Hürmüz Boğazı geçişlerini kırmızı çizgi ilan etmesi yeni bir aşamaya işaret ediyor.
İran’ın geçişleri kapatma uyarısının ardından Batı’nın bulduğu yeni kanal açma projesi ise uygulanamaz görünüyor. Bloomberg’in haberine göre, Birleşik Arap Emirlikleri toprakları üzerinden açılması planlanan kanalın önünde pek çok engel mevcut. 3,3 milyar dolarlık projenin Nisan ayına kadar yetişmeyeceği belirtiliyor.
ASIL AMBARG DOLARA UYGULANIYOR
Öte yandan AB’nin İran petrollerine karşı aldığı ambargo kararı da Batı’nın toplam tutumu bakımından önem kazanıyor. Ancak AB içinde bu karara önemli itirazlar olduğu da belli, çünkü ambargo kararı var ama ambargonun ne zaman uygulanacağına yönelik bir tarih belirlenemedi.
Batı’nın İran petrollerine ambargo uygulayabilme ihtimalinden daha somut olan gelişme ise Doğu’nun ABD dolarına uyguladığı ambargodur. Son olarak Asya’nın üçüncü büyük devi Hindistan da, İran’la ticaretinde dolar kullanmaktan vazgeçti. Hindistan, artık İran’dan aldığı petrolün karşılığını kendi milli parası olan Rupi ile ödeyecek.
Kuşkusuz bu kararda etkisi olan ise AKP’nin Halkbank tutumudur. Çünkü Hisndistan, daha önce İran’a ödemeyi Halkbank üzerinden yapıyordu. AKP, Batı’dan daha hızlı ambargocu kesilip, Halkbank ödemelerini iptal ettirdi.
AKP, bir yandan Tahran karşıtı bu tür uygulamalara imza atarken, bir yandan da İran’ı Batı ile müzakere masasına oturtabilmek için uğraşıyor. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, BM Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesi ABD, Çin, Rusya, İngiltere ve Fransa ile Almanya’dan oluşan P5+1 ülkeleri ile İran arasındaki nükleer müzakerelerin devamı konusunda mutabakat sağlandığını ve görüşmelerin Türkiye’de olacağını açıklamıştı.
ABD AHMEDİNEJAD’IN ZİYARETİNDEN RAHATSIZ
İşte tüm bu yeni gelişmelerin ortasında İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad Latin Amerika ülkelerine davet edildi. Ahmedinejad, Venezuella’dan başlayarak Nikaragua, Küba ve Ekvador’da temaslarda bulunacak.
Ahmedinejad’a yönelik bu 5 günlük davet, ambargonun ABD ve bazı AB ülkeleriyle sınırlı kalacağının da işareti olarak görünüyor.
Kaldı ki, Tahran bu bölgeye ilişkin son yıllarda önemli bir diplomatik atak seferberliği başlatmış ve Klombiya, Nikaragua, Şili, Ekvador, Uruguay ve Bolivya’da büyükelçilikler açmıştı. İran’ın daha önce açtığı Küba, Arjantin, Meksika ve Venezuella büyükelçilikleri ile birlikte düşünüldüğünde, toplam olarak İran’ın Latin Amerika’da oldukça etkin olduğu ve bölgesel işbirliği geliştirdiği görülecektir. Tek başına Ahmedinejad ve Hugo Chavez’in karşılıklı ziyaret sayıları bile bu gerçeği göstermektedir. Yine İran ile Brezilya arasındaki kapsamlı işbirliği de, yeni dönemin resmidir.
Ahmedinejad, işte bu yeni dönem resmi içinde Latin Amerika’ya bir çıkartma yaparak, ABD ve bazı AB ülkelerinin ülkesine yönelik ambargo kararını tecrit etmeye çalışmaktadır.
ABD’nin bu çıkartmadan rahatsız olduğu da ortada. Nitekim ABD, Venezuella’nın Miami Başkonsolosu Livia Acosta Noguera’yı açıklanmayan bir nedenle istenmeyen kişi ilan etmiş ve ülkeyi terketmesi için kendisine 10 Ocak’a kadar süre tanımıştı.
Mehmet Ali Güller
Aydınlık Gazetesi
10 Ocak 2012

, , ,

Yorum bırakın

ÇOK KUTUPLU YENİ DÜNYA

Yeni yılın ilk gününde, yeni dünyamızı inceleyelim. Çünkü 2011 yılında oluşmaya başlayan bu yeni dünya 2012 yılında daha da pekişecek ve Türkiye de yeni dünyadaki yerini alacak…

2003 yılındaki tek kutuplu dünya görüntüsü, sadece 8 yıl sürdü. ABD, 2011 yılında yeni dünyanın kurulmasını çaresizlik içinde izledi.

Artık dünya tek bir kutuptan değil, birkaç kutuptan oluşuyor:

1. KUTUP: ABD

ABD, kuzey komşusu Kanada ile birlikte Kuzey Amerika kutbunu oluşturuyor. Bu kutbun en önemli iki müttefiki Avrupa’daki İngiltere ile Ortadoğu’daki İsrail’dir.

ABD’nin Ortadoğu’daki en önemli taşeronu ise AKP hükümetidir. ABD, AKP üzerinden İran ve Suriye konusunda hâlâ hamleler yapabilmektedir.

Irak’tan çekilen ABD, Afganistan’da da siyasal yenilgi içindedir. ABD, Afganistan politikasını güçlendirmek için önemli bir araç gördüğü Pakistan’ı da 2011’de kaybetti.

ABD’nin Pasifik’teki müttefikleri ise Japonya, Güney Kore ve Avustralya’dır. Ancak büyük bir ekonomik güç olan Japonya da son dönemde Çin’e yanaşmaktadır. İki ülkenin ticarette dolar yerine kendi ulusal paralarını kullanmaya yönelmesi, ABD için küresel bir darbe daha olacaktır. Öte yandan Pekin ve Tokyo’nun Kore yarımadasının güvenliği için işbirliğine yöneleceği işareti de ABD’nin Pasifik’e müdahale zeminini daha kaygan hale getirecektir.

2. KUTUP: LATİN AMERİKA

ABD ve Kanada’yı dışarıda bırakan Amerika kıta ülkeleri, CELAC isimli bir yeni yapı kurdular. Son 10 yıldır teker teker Bolivarcı devrimlere sahne olan Latin Amerika ülkeleri, ABD’ye karşı birlik oluşturdular.

Brezilya ve Venezüella liderliğindeki birlik, ABD’yi güneyden kuşatırken, Ortadoğu’da bile aktif tutumlar sergiledi.

3. KUTUP: ALMANYA MERKEZLİ AB

ABD’nin İngiltere üzerinden müdahale edebildiği AB, 2011 yılında Almanya merkezli AB’ye dönüştü.

2000’lerde başlattığı Doğu’yla işbirliğinin avantajlarından yararlanan Almanya, Avrupa kıtasını etkisi altına alan ekonomik krizden en az etkilenen ülke oldu. Avro krizi ve avro bölge tartışmaları sırasında kıta politikalarına ağırlığını koyan Berlin, Londra’yı devre dışı tuttu.

4. KUTUP: İRAN MERKEZLİ ORTADOĞU

2011 yılı İran ve Ortadoğu için çok önemli bir dönüm noktası oldu. Irak işgalinin ilk gününden beri ağır bir ABD baskısı altında olan İran, yüzyıllara dayanan devlet geleneğinin de avantajlarını kullanarak, süreci çok az kayıpla atlattı ve 2011 yılında atağa geçti.

Tahran, Tunus ve Mısır’da başlayan halk hareketlerinin, bölgenin çıkarlarına hizmet etmesini sağlayacak politik hamleler yaptı. ABD, İran’ın bu hamlelerine Libya ve Suriye’de karışıklık çıkararak yanıt verdi. Yemen ve Bahreyn gibi ülkelerde tüm askeri baskılara rağmen dinmeyen halk hareketleri, Washington’un bölgesel çıkarlarını tehdit etmeyi sürdürüyor.

İran, Irak ve Suriye ile de çok önemli bir siyasal ittifak oluşturdu 2011’de…

2006’da Hizbullah’ın İsrail’i yenmesiyle başlayan ve 2011’de Hamas’ın FKÖ’ye katılmasıyla devam eden yeni dönem, Tahran’ın başarısı olarak değerlendiriliyor.

5. KUTUP: RUSYA

Putin ve Medvedev ikilisinin ayağa kaldırdığı Rusya, 2011’de ABD’ye karşı askeri hamleler de yapmaya başladı. Bu hamlelerin en önemlisi kuşkusuz uçak gemisini Akdeniz’e, Suriye’ye desteğe göndermesiydi.

Rusya, 2011’de Kazakistan ve Belarus’la birlikte Avrasya Birliği’ni başlattı. Birlik, 2012’de önüne kurumsallaşma ve yeni üyelerle genişleme görevi koydu.

Moskova, enerji hamleleriyle ABD’nin bölgedeki çıkarlarını zayıflattı. 2011’de imzalanan Mavi Akım ve Güney Akım projeleri, ABD’nin desteklediği Nabucco Projesi’nin çökmesine neden oldu.

6. KUTUP: ÇİN

Çin, kesintisiz büyüme sürecinin bu aşamasında, yani 2011’de çok önemli siyasal ataklar yaptı. ABD’nin emperyalist müdahalelerde bulunduğu bölgelere, ekonomisiyle nüfuz edip, Washington’un altını oydu. Batısında Afganistan ve Pakistan’la, doğrusunda da Japonya ile yakın işbirliği dönemi başlatan Çin, Asya kıtasının en geniş ölçeğinde etkin bir hale geldi. Pekin’in Latin Amerika’da başlattığı yatırım dönemi, Ortadoğu ve Afrika’da sürüyor.

Çin, 2011’de ABD’yi çok rahatsız eden bir silahlanma atağına da başladı. İlk uçak gemisini tamamlayan Pekin, uzayda Washington’la yarışa girdi.

Öte yandan Hindistan ve Brezilya gibi tek başına kutup olabilme potansiyeli taşıyan ülkeler de, 2011’de önemli hamleler yaptı. Her iki ülke de Rusya ve Çin’le yakın işbirliği dönemleri içine girdi.

Mehmet Ali Güller
Aydınlık Gazetesi
1 Ocak 2012

, , , , , , , ,

2 Yorum

%d blogcu bunu beğendi: