Posts Tagged Gürcistan

ABD’nin yeni orta koridor planı

ABD açısından uluslararası ilişkilerde esas olan paranın, boru hattının, koridorun yönüdür; demokrasi, insan hakları, şeffaflık gibi konular “ilkesel” değildir, ülkeleri istenilen yöne sokmakta kullandığı sopalardır. 

Örneğin ABD Kafkasya’da Rusya’yı baypas ederek neden bir Azerbaycan-Ermenistan anlaşması arıyor? Örneğin ABD Gürcistan’ı “yabancı acenteler yasası” çıkarmaması konusunda neden tehdit etti? Yasa çıkınca ABD ve AB neden Gürcistan’la ilişkilerini soğumaya aldı? 

Yakın zamanda “ABD’nin Karadeniz-Kafkasya planı” başlığıyla inceledik: ABD, Washington’daki NATO zirvesi etkinliklerine Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan’ı davet etti. Pentagon Ermenistan Savunma Bakanlığında temsilci bulunduracak. Çünkü ABD Rusya’ya karşı Güney Cephesi oluşturmaya ve Türkiye-Rusya-İran üçgeninin arasına kama gibi girmeye çalışıyor. Bitti mi? Anlatalım:

ABD’nin Özbekistan ve Kazakistan’a teklifi

İki ay önce ABD Ticaret Temsilcisi Kathleen Tai, Kazakistan ve Özbekistan’ı ziyaret etti. Tai’nin çantasında “alternatif bir orta koridor” dosyası vardı. Tai, Orta Asya’yı Kafkasya ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya bağlayan yeni bir ticaret koridoru öneriyordu. Özetle Washington, Özbekistan ve Kazakistan’a, Çin ve Rusya’yı baypas etmeyi teklif ediyordu. 

Çünkü ABD, Çin’in liderlik ettiği Kuşak ve Yol İnisiyatifi’ni çeşitli bölgelerden kesebilmeyi stratejik hedef ilan etmiş durumda. Anımsayın, geçen yıl da Kuşak ve Yol’a karşı ABD sponsorlu “Hindistan-Ortadoğu-Avrupa Ekonomik Koridoru” projesi açıklanmıştı. Hindistan’dan denizyoluyla Birleşik Arap Emirlikleri’ne, oradan karayoluyla Suudi Arabistan ve Ürdün üzerinden İsrail’e, oradan da tekrar denizyoluyla Yunanistan’a uzanacak rota, 7 Ekim Aksa Tufanı ile rafa kalktı. 

ABD şimdi genel olarak Kuşak ve Yol’a karşı, özel olarak da Türkiye ile Çin işbirliğini sıçratacak Orta Koridor’a karşı Orta Asya-Kafkasya-Avrupa koridoru planlıyor.

Orta Koridor’da Çin-Türkiye-Gürcistan işbirliği

Geçen hafta ABD Senatosunda “Avrupa’nın Geleceği” konulu bir oturum vardı. ABD’nin Avrupa ve Avrasya’dan Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı James O’Brien, oturumda yaptığı konuşmada, bu planı açıkladı. O’Brien Orta Asya’dan başlayıp, Ermenistan ve Azerbaycan toprakları üzerinden ilerleyip, Avrupa’ya ulaşacak ticaret koridorunu anlattı. 

O’Brien’ın açıklamasında Gürcistan yoktu ve ABD’li yetkili “Bakü ile Erivan arasında sınır belirleme süreci üzerinde anlaştıklarını” söylüyordu. Önceki açıklamalarla kıyaslanınca, ABD bu koridor için Gürcistan’ın yerini Ermenistan’la doldurmaya çalışıyor.

Peki ticaret koridorunda Gürcistan neden yoktu? ABD Gürcistan medyası ile sivil toplum kuruluşlarını neden fonlanmak istiyor? Gürcistan hükümeti fonlamaya karşı neden “yabancı acenteler yasası” ile direndi?

Çünkü mevcut hükümet ABD’nin Rusya’ya güney cephe açmasına ve Karadeniz planlarına karşı çıkıyor, hatta Karadeniz’de Çin’le işbirliği yapıyor. Çin, mevcut Orta Koridor kapsamında, 600 milyon dolarlık yatırımla, Gürcistan’da Anaklia deniz limanını inşa ediyor. 

Fidan’ın Çin’deki o mesajı

Gelelim meselenin Türkiye’yi ilgilendiren boyutuna… Anımsayacaksınız, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan haziran başında Çin’i ziyaret etmiş ve orada Türkiye’deki Atlantik cephesini çok rahatsız eden mesajlar vermişti. Öyle ki Fidan’ın mesajlarını haber yapmayan AKP medyası, tersine Çin’i suçlayan manşetler atmıştı.

İşte o önemli mesajlardan biri de şuydu: “Bu dönemde Kuşak ve Yol Girişimi ile Hazar Geçişli Doğu-Batı Orta Koridor girişimimiz daha da büyük önem kazanmıştır. Kuşak ve Yol Girişimi ile Orta Koridor’un uyumlaştırılması, diğer bazı ulaştırma koridorları ile entegrasyonu için örneğin Irak’taki Kalkınma Yolu gibi somut adımlar atmayı hedefliyoruz.” (AA, 4.6.2024)

Yani ABD, alternatif bir Orta Koridor ile aynı zamanda Türkiye-Çin işbirliğini sabote etmeyi hedefliyor. 

Bitirirken anımsatmalıyım: ABD’nin SSCB dağıldıktan sonra Türkiye üzerinden Orta Asya’ya uzanabilmekte kullandığı ve büyüttüğü aktör FETÖ’ydü!

Mehmet Ali Güller
Cumhuriyet Gazetesi
5 Ağustos 2024

, , , , , , , , , , , , , , , ,

1 Yorum

ABD’nin Karadeniz-Kafkasya planı

Washington’da yapılan son NATO Liderler Zirvesi’nin sonuç bildirisindeki bir madde, AK-Medya tarafından AKP’nin başarısı olarak nitelendi. Zira bildirinin 31. maddesinde 1936 tarihli Montrö Sözleşmesine atıf vardı. 

Doğru, vardı ama çarpıcı bir detayla… 

“Karadeniz’in güvenliği, emniyeti, istikrarı” denilirken araya “seyrüsefer özgürlüğü” kavramı da eklenmişti!

ABD’nin ‘seyrüsefer özgürlüğü’ kurnazlığı

Oysa Montrö Sözleşmesi, tam da Karadeniz’in güvenliği için savaş gemilerine “seyrüsefer özgürlüğünü” sınırlamanın sözleşmesidir. Karadeniz’de savaş gemileri için “seyrüsefer özgürlüğü” yok, “seyrüsefer kısıtlılığı” var. 

Elbette bunu en iyi bilen de “özgür/açık Karadeniz” isteyen ABD’dir. ABD, 75 yıldır Karadeniz’e “sınırsızca” girebilmek için “açık kapılar” bulma peşindedir. 

Dahası ABD için Karadeniz stratejik bir hedeftir; Arktik Okyanusu’ndan Doğu Akdeniz’e indirdiği “yeni demir perde”de Karadeniz kritik önemdedir. 

Öyle olduğu için de ABD, daha Ukrayna savaşı bile ortada yokken, bu hedefini ince ince o zamanki NATO bildirisine işaretlemişti.

NATO bildirisindeki Karadeniz hedefleri

Bugünü anlamanın önemli kılavuz metinlerden biri NATO’nun 14 Haziran 2021 tarihli bildirisidir. 

ABD NATO bildirisine iki kritik madde eklemişti:

1) NATO üyeleri, üyelikleri gerçekleşene kadar Ukrayna ve Gürcistan’la ikili ilişkilerini, özellikle de askeri ilişkilerini geliştirmelidir.

2) NATO, Karadeniz bölgesinde bir bütün olarak, karada, denizde ve havada daha çok varlık bulundurmalıdır. 

Ermenistan’da Pentagon temsilcisi

ABD Ukrayna üzerinden Rusya’ya açtığı Batı cephesine ek olarak bir de Kafkasya’da Güney cephesi açmaya uğraşıyor ama bunda bir türlü başarılı olamadı. Saakaşvili’nin Ukrayna’dan dönerek ayaklanma başlatmaya çalışması Tiflis’in kararlı duruşuyla boşa çıkarıldı. Gürcistan hükümeti devamını önlemek için “Yabancı Acente Yasası”nı çıkardı.

ABD şimdilerde bir de Ermenistan kartı oynamaya çalışıyor. Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan Washington’daki NATO Zirvesi’nin etkinliklerine davet edildi. Ardından ABD ordusunun Ermenistan Savunma Bakanlığı’nda temsilci bulunduracağı gündeme geldi. ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Uzra Zeya haberi doğruladı ve ABD ile Ermenistan arasında “yeni bir stratejik aşamanın başladığını” söyledi.

İki bölgesel adım ihtiyacı

ABD bu hamlesiyle ikili bir hedefi sağlamaya çalışıyor:

1) Rusya’ya karşı Güney cephesi açmaya uğraşıyor.

2) Astana üçgeni (Türkiye-Rusya-İran) arasına kama gibi girmeye çalışıyor. 

Tam da bu zamanda, Astana üçgeninin en önemli gündemi olan Ankara-Şam normalleşmesi konusunda ABD’nin tutum açıklaması da önemli. ABD Dışişleri Bakanlığı “Türkiye ile Suriye arasındaki normalleşme çabalarını desteklemediğini” açıkça ilan etti.

Bu durumda yapılacaklar ortada ve net: 

1) Ankara-Şam normalleşmesini başlatmak, hızlandırmak. 

2) 3+3 platformunu (Türkiye – Rusya – İran) + (Azerbaycan – Gürcistan – Ermenistan) hayata geçirmek.

Görüldüğü üzere Türkiye’nin NATO üyeliği, NATO’nun Türkiye’yi hedef almasını önlemiyor! Çare içinde değil, NATO’nun dışında olmakta… 

Mehmet Ali Güller
Cumhuriyet Gazetesi
20 Temmuz 2024

, , , , , , , , , ,

1 Yorum

CLINTON’UN KAFKASYA ZİYARETİ

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’un 3-6 Haziran tarihlerinde Gürcistan, Ermenistan ve Azerbaycan’ı kapsayan Güney Kafkasya turu hem içeriği hem de zamanlaması nedeniyle önemliydi. Keza Clinton’un bu ziyaretlerin devamında Türkiye’ye gelmesi de…

KAFKASYA’DA DURUM

Kafkasya’nın stratejik önemi, sadece Karadeniz’in doğu yakası, Hazar’ın batı yakası ve bir enerji güzergâhı olması nedeniyle değildir elbette…

Kafkasya’yı ABD açısından önemli kılan, bölgenin Türkiye, İran ve Rusya arasında tampon oluşturmasıdır. Bölge, ABD için Ankara, Tahran ve Moskova arasında sorun çıkartabilmenin zeminidir! Kilit sorun da Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki Dağlık Karabağ sorunudur.

Özetle Güney Kafkasya’daki mevcut tablo şöyledir: Ermenistan Rusya ve İran’ın, Azerbaycan ise Türkiye’nin müttefikidir. İran ile Azerbaycan arasında Bakü – Tel Aviv işbirliği nedeniyle sorunlar var. ABD/NATO bölgeye Gürcistan üzerinden girmek istemektedir. Rusya bu plana 2008’de savaşla yanıt verdi. Rusya ile Gürcistan arasında Abhazya ve Güney Osetya sorunu var.

İşte Clinton bu şartlar altında Gürcistan, Ermenistan ve Azerbaycan’ı ziyaret etti.

ABD’NİN HEDEFLERİ

ABD’nin Kafkasya’daki somut hedefleri şunlardır:

1.) ABD’nin en önemli hedefi, İran’ı kuzeyden ablukaya almak ve baskılamaktır.

2.) ABD, bölgeye girerek Rusya – İran bağlantısını kesmek istiyor.

3.) Washington için Gürcistan’ın önemi, Rusya ve İran’a karşı sıçrama tahtası özelliği taşıması… ABD, Gürcistan üzerinden Abhazya ve Güney Osetya’da artan Rus askeri varlığına karşı hamle yapmak istiyor. Cenevre müzakerelerinde ilerleme sağlanamaması ve Gürcistan’da yapılacak parlamento seçimleri de Washington’un ajandasında…

4.) ABD, Ermenistan’ın Rusya müttefikliğini de zayıflatmak istiyor. 2009 yılında Türkiye – Ermenistan ilişkilerini normalleştirerek Ermenistan’ı Rusya’dan uzaklaştırmak isteyen ABD, bu hedefinde başarılı olamamıştı. Tersine, Azerbaycan’la ilişkileri zayıflamıştı…

5.) ABD, Minsk Süreci’nin çıkmaza girdiği koşullarda, Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki Dağlık Karabağ sorununa çözüm arayışı üzerinden Azerbaycan’ı İran’a karşı konumlandırmak istiyor. İsrail ile Azerbaycan arasında gelişen askeri işbirliği bu bakımdan kritik…

BÖLGENİN 3+3 FORMÜLÜ

Bölge ülkelerinin ABD’yi Kafkasya’dan uzak tutabilmesinin tek yolu Tahran’ın daha önce gündeme getirdiği 3+3 formülüdür.

Yani önce Türkiye – İran – Rusya üçlüsünün ittifak kurması, sonra bu ittifaka Gürcistan – Azerbaycan – Ermenistan üçlüsünün de dâhil edilebilmesi…

Böylesi bir çözüm modelinin önündeki en önemli engel ise bugün AKP’dir! AKP Hükümeti, aynı zamanda ABD’nin Kafkasya’da hamle yapabilmesinin aracıdır.

ULUSLARARSI KAFKASYA KONFERANSI

Örneğin, Hillary Clinton’un Güney Kafkasya ziyaretinden kısa bir süre önce, İstanbul’da “Uluslararası Kafkasya Konferansı” düzenlenmesi, bu nedenle önemlidir!

Başta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül olmak üzere çok sayıda bakan ve milletvekilinin tebrik mesajı gönderdiği 12 Mayıs’taki Konferans’ta, bol bol Rusya kınandı!

Konferans’ta iki oturum düzenlendi. İlk oturum, Özgür-Der Genel başkanı Rıdvan Kaya’nın, ikinci oturum da Mazlum-Der Genel Başkanı Faruk Ünsal’ın başkanlığında yapıldı.

Basında yer almadı, ancak Rusya İstanbul’daki bu konferansa büyük tepki gösterdi. Rusya Dışişleri Bakanlığı, “İstanbul’da katılımcıları tarafından Rusya Federasyonu toprak bütünlüğüne ve vatandaşlarının güvenliğine yönelik açık tehditlerde bulunulan Rusya karşı etkinliklere müsaade edilemeyeceğini ve bunun iki ülke arasındaki diyaloga gölge düşürdüğü” açıklamasında bulundu.

Mehmet Ali Güller
Aydınlık Gazetesi
10 Haziran 2012

, , , , , , , , , ,

Yorum bırakın

WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın