Posts Tagged Ankara Mutabakatı
DİYARBAKIR MUTABAKATI
Posted by Mehmet Ali Güller in Aydınlık Gazetesi Yazıları, Politika Yazıları on 16/06/2012
Leyla Zana’nın Hürriyet’e “Ben Erdoğan’ın bu işi çözeceğine inanıyorum. Buna dair umudumu da, inancımı da asla yitirmedim.” demesi, Oslo mutabakatının genişletilmesi hamlesidir!
Erdoğan ile Öcalan arasındaki yüzde 95’lik mutabakat, geçen hafta Kemal Kılıçdaroğlu’nun Öcalan’ın önerilerini bir çözüm paketi yapıp AKP’ye sunmasıyla, Ankara mutabakatına dönüşmüştü. Şimdi Diyarbakır’a uzatılmaya çalışılıyor.
Çünkü Oslo mutabakatı, Ankara’da AKP – CHP mutabakatına, Diyarbakır’da da AKP – BDP mutabakatına dönüştüğü oranda hayata geçecektir.
BOP DENKLEMİ
Peki, Leyla Zana nezdinde Başbakan Erdoğan’ı umut yapan nedir? Erdoğan hangi işi çözecektir?
O iş, her iki tarafın da önüne konulan “Diyarbakır’ı merkez yapma” işidir! Başbakan Erdoğan’ın daha 14 Şubat 2004’te Kanal D ekranından ilan ettiği “ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi içinde, Diyarbakır’ı bir merkez yapma” görevidir!
Meselenin bu esasını görmeyip, Leyla Zana’nın sözlerine AKP’den destek, BDP’den eleştiri gelmesine dikkat kesilenlere anımsatalım.
Bakın Zana ne diyor Hürriyet’e: “AK Parti’deki Kürt milletvekilleri duyguda Kürt, düşüncede Kürt değildir. BDP’dekiler ise düşüncede Kürt, duyguda değil. İkisi de olaya yarım yarım bakıyor.” Yani Zana, Diyarbakır’ı merkez yapmak için AKP artı BDP formülüne dikkat çekiyor.
Tıpkı 12 Eylül halkoylamasındaki gibi… Anımsayalım: AKP anayasa değişikliğine “evet” diyor, BDP ise “boykot” ediyordu… BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş ise AKP’yle sert tartışmalara rağmen, evet ile boykotun toplamının “çözüm” olduğunu belirtiyordu: “Diyarbakır’dan çıkacak olan ağırlıklı boykot ve evettir. Her ikisin toplamının anlamı ise ‘Kürt sorununa çözümü istiyoruz’dur. Başka anlam çıkmaz.” (Milliyet, 7 Eylül 2012)
Yani AKP + PKK/BDP + CHP = BOP içinde Diyarbakır’ı merkez yapmak!
TÜRKİYE HİMAYESİNDE KÜRDİSTAN
Leyla Zana’nın “Başbakan’da bu cesaret var. Mesela Öcalan İmralı’dan alınıp bazı kesimlerle temas edebileceği bir ev hapsine alınabilir” demesi ve “5 yıl daha niye bekleyelim” şeklinde sorması, onu artık Kılıçdaroğlu’nun akil adamı yapmaktadır.
Ama daha önemlisi, bu mesajların Oslo’daki koordinatör ülkeye ait olmasıdı. Nitekim Zana’nın Hürriyet mesajından iki gün önce ABD’li diplomatlarla görüştüğü ve ABD’nin Zana’ya iki mesaj verdiği belirlendi. (Vatan, 15 Haziran 2012)
Bu acelenin, hızla bir araya gelmelerin ve mutabakatların nedeni ise ABD’nin genel bölge planlamasıdır: “Irak’ın kuzeyindeki yapıyı Ankara himaye edecek, bu yapı bir yandan Suriye’nin kuzeyinden Akdeniz’e açılacak, diğer yandan da Diyarbakır’a genişleyecek.”
İran’dan petrol almaması karşılığında önüne Kuzey Irak petrolleri havucu konulan Türkiye’nin 2012 yılında toplam 900 şirketle Kuzey Irak’ta bulunması, ki bu bölgedeki tüm şirketlerin yarısıdır, ve toplam ihracatının yüzde 7’sini buraya yapması, “Irak’ın kuzeyi ile Türkiye’nin güneydoğusu tek bir bölgedir” diye dayatılan projeyle ilgilidir.
Ankara’nın geçen ay Bağdat’a rağmen Erbil’le yaptığı boru hattı anlaşmasıyla ilgili Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın söyledikleri meseleyi özetlemektedir: “Türkiye, Bölgesel Kürt Yönetimi’nin Batıya açılan kapısı olarak görülmelidir.” (Akşam, 21 Mayıs 2012)
TÜRK’SÜZ HÜRRİYET VE ANAYASA
Leyla Zana’ya bu açıklamaların Hürriyet’ten yaptırılması, bu büyük mutabakata TÜSİAD’ın da dâhil edildiğini göstermektedir.
Zana’nın Enis Berberoğlu’na “Hürriyet kendine yakışan bir şekilde Hürriyetçi bir mantıkla logosunu artık değiştirmeli ve ‘Türkiye Türklerindir’ yerine ‘Türkiye Türkiyelilerindir’ deme büyüklüğü göstermeli” demesi o nedenledir.
Ki bu değişiklik önce Hürriyet’te yapılmalı, ardından da Yeni Anayasa’da!
Mehmet Ali Güller
Aydınlık Gazetesi
16 Haziran 2012
OSLO’DAN ANKARA MUTABAKATINA
Posted by Mehmet Ali Güller in Aydınlık Gazetesi Yazıları, Politika Yazıları on 08/06/2012
Erdoğan ile Öcalan arasındaki Oslo mutabakatı, Kılıçdaroğlu’yla üçlü mutabakata dönüştürülmüştü. Şimdi sırada mutabakatı Bahçeli ile büyütmek var! Bakın Oslo mutabakatı 5 adımda nasıl genişletildi?
ERDOĞAN – ÖCALAN MUTABAKATI
1.) AKP ile PKK arasında yapılan müzakereler, “koordinatör ülke” gözetimindeki 5. Oslo görüşmesinde mutabakatla sonuçlanmıştı. Masada bizzat Başbakan Erdoğan’ın özel temsilcisi sıfatıyla bulunduğunu belirten MİT Müsteşarı Hakan Fidan, PKK yöneticilerine Öcalan ile Erdoğan’ın “yüzde 95 anlaştığını” müjdeliyordu. (AKP’nin ve geçmiş hükümetlerin PKK ile müzakereleri için lütfen Kaynak Yayınları’ndan çıkan “Hükümet – PKK görüşmeleri” isimli kitabımızı inceleyiniz.)
UZLAŞMA KOMİSYONU
2.) Oslo mutabakatının merkezinde “bölünme anayasası” vardı! “Koordinatör ülke”nin AKP ile PKK’yi mutabık kılarak Türkiye’ye dayattığı “yeni Anayasa” için artık TBMM görevlendirilmeliydi. “Erdoğan – Öcalan anayasası” CHP ve MHP yoluyla milletin meclisine benimsetilmeliydi!
TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in başkanlığında AKP, CHP, MHP ve BDP’den üçer milletvekilinin dâhil edildiği bir “uzlaşma komisyonu” kuruldu. 12 milletvekili, sanki anayasa yapıyorlarmış gibi toplandılar aylarca… Oysa “bölünme anayasası” hazır ve Başbakanlıkta bekletiliyordu!
“Türk olmayan yeni anayasa” gerçeği anlaşıldıkça, CHP ve MHP içinden itirazlar yükseldi. “Koordinatör ülke” çözümü anında buldu: Masadan ilk kalkanın ebe olacağı bir oyun başladı böylece…
ERDOĞAN – ÖCALAN – KILIÇDAROĞLU MUTABAKATI
3.) Sürecin belli bir aşamasında “yeni anayasa” gereği ülkenin yönetiminin de değişeceğinden hareketle “başkanlık sistemi” meselesi gündeme getirildi… Tam başkanlık, yarı başkanlık, partili Cumhurbaşkanı gibi modellerle kamuoyu ısıtıldı, alıştırıldı!
4.) Artık Erdoğan ile Öcalan arasındaki Oslo mutabakatına CHP de bütün gövdesiyle dâhil edilmeliydi. Gerçi Kılıçdaroğlu, “Yeni CHP” Genel Başkanı olarak çoktan mutabıktı! Ancak görmek istemeyenler ile sürece direnen CHP’liler de vardı. Kılıçdaroğlu artık daha açık hamlelere geçecekti.
Kılıçdaroğlu, Öcalan’ın 2007’de ortaya attığı “akil adamlar” ve “hakikatleri araştırma komisyonu” gibi önerileri dosyasına koyup, Erdoğan’a çıktı! Artık Erdoğan – Öcalan mutabakatı, Kılıçdaroğlu’yla genişlemiş ve üçlü mutabakat oluşmuştu!
ERDOĞAN: ÖNCE MHP’Yİ İKNA EDİN
5.) Kuşkusuz “koordinatör ülke” projelerinde Erdoğan daha deneyimliydi. Erdoğan, Öcalan’ın fikirleriyle kendisine gelen Kılıçdaroğlu’na “önce MHP’yi ikna edin” dedi!
Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’na söylediği şu sözleri CHP ve MHP tabanı sorgulamalıdır: “BDP başlattığınız süreci olumladığını açıkladı. MHP Genel Başkanı ise önerdiğiniz konuya katkı vermeyeceği açıklaması yaptı. Oysa TBMM’de ‘toplumsal mutabakat komisyonu’nun kurulması için MHP’nin ikna edilmesi gerekiyor. Eğer temaslarınız MHP’nin iknasıyla sonuçlanırsa biz de komisyonun parçası oluruz.” (Hürriyet, 7 Haziran 2012)
ANKARA MUTABAKATI
“Toplumsal mutabakat komisyonu” dedikleri, Oslo mutabakatıdır! AKP önce PKK/BDP ile anlaşmış, ardından da “yeni CHP” bu mutabakata dâhil edilmiştir! Sırada MHP vardır! Bahçeli’nin en kritik zamanlarda aldığı tutum göz önünde bulundurulursa, “yeni MHP” de mutabıktır! (Emcet Olcaytu’nun Kaynak Yayınları’ndan çıkan “Devlet Bahçeli’nin dokuz sabıkası” kitabını inceleyiniz)
Erdoğan ile Öcalan arasındaki Oslo mutabakatı, Kılıçdaroğlu ve Bahçeli ile Ankara mutabakatına dönüştürülüyor…
Ancak, bakalım Türk milleti mutabık mı?
Mehmet Ali Güller
Aydınlık Gazetesi
8 Haziran 2012