Mehmet Ali Güller
Posts Tagged Netenyahu
REYHANLI-LAZKİYE HATTINDA MİT-MOSSAD İŞBİRLİĞİ
Posted by Mehmet Ali Güller in Aydınlık Gazetesi Yazıları, Politika Yazıları on 18/07/2013
Bildiğiniz gibi 5 Temmuz’da Suriye’nin Lazkiye kentindeki askeri depolarda patlamalar meydana geldi ve Rusya’dan Esad yönetimine gönderilen Yakhont SS-N-26 füzelerinin tahrip edildiği açıklandı.
CNN International, Pentagon’a dayandırarak saldırının failinin İsrail olduğunu açıkladı. Ancak İsrail 16 Temmuz’a kadar sessiz kaldı. İsrail Savunma Bakanı Moshe Yaalon 16 Temmuz’da bir açıklama yaparak, saldırıyla ülkesini ilişkilendiren tüm haberleri yalanladı.
Peki, 5 Temmuz’la 16 Temmuz arasında ne olmuştu da Tel Aviv, 11 gün susarak kabul ettiği saldırıyı bu kez yalanlamaya soyunmuştu? Rusya’nın Russia Today televizyonu, İsrail’in Suriye’nin Lazkiye kentindeki 5 askeri mühimmat deposunu Türkiye’deki bir askeri üssü kullanarak vurduğunu duyurdu!
Haber şaşırtmadı. Zira AKP hükümeti daha önce de hava sahasını kullandırtarak İsrail uçaklarının Suriye’yi vurmasını sağlamıştı! İsrail uçaklarının boş yakıt tankları sınırın Türk tarafına düşmüştü.
ANKARA-TEL AVİV’DEN ORTAK YALANLAMA
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, haberin Türk kamuoyuna yansıdığı 15 Temmuz’da NTV’deki canlı yayından haberi yalanladı ve daha da ileri giderek haberi yayanları “ihanet içinde” olmakla suçladı.
Kuşkusuz Davutoğlu’nun kendilerini İsrail’le işbirliği içinde gösteren haberlere köpürmesi ve bu haberleri “ihanet” kavramlarıyla açıklaması normaldi. Zira Siyonizm karşıtı tabanlarını Suriye politikalarına ikna edebilmek için “İsrail’in Esad’a destek verdiği” yalanına bile sarılmışlardı!
Sadece AKP değil, İsrail de haberi yalanlayabilmek için aynı gün “haber” üretmeye başladı. Bunlardan en çarpıcı olanı, İsrail’in bir denizaltından attığı füzelerle Lazkiye’deki askeri mühimmat deposunu vurmuş olabileceğiydi…
Amaç belliydi. Saldırıda uçak kullanılmadığına göre, AKP İsrail’e üs kullandırtmış olamazdı!
Ancak dikkat çekici bir haber daha vardı:
LAZKİYE İSTİHBARATI TÜRKİYE ÜZERİNDEN
Jöntürk haber sitesinin bildirdiğine göre haziran ayı sonunda Özgür Suriye Ordusu’nun Türkiye’de bulunan üst düzey komutanlarından Malik el-Kürdi, Türk istihbaratı ile temasa geçerek ABD’nin Ankara’daki askeri ataşesiyle görüşmek istediğini ve Lazkiye ile ilgili çok önemli bir bilgi paylaşacağını söyledi.
Lazkiye’deki askeri üste hâlâ görev yapan arkadaşlarından edindiğini söylediği bu bilgi Yakhont SS-N-26 füzeleriyle ilgiliydi ve Türk askeri istihbarat yetkilisinin girişimleriyle el-Kürdi, ABD askeri ataşesiyle Ankara’da görüştü ve elindeki bilgileri iletti. Bu görüşmeden bir hafta sonra da Lazkiye’ye saldırı gerçekleşti.
Mesele anlaşıldığı kadarıyla Türk askeri istihbarat yetkilisinin ÖSO’dan ABD’ye, oradan da İsrail’e “istihbarat” taşınmasına aracılık yapmasının ötesindeydi ve Ankara-Tel Aviv bağı hükümetler düzeyindeydi.
Zira Odatv’de yayımlanan bir habere göre Filistin basını AKP’yi İsrail’le işbirliği yapmakla suçluyordu. El Minor dergisi “bir grup Türk ve Katarlı istihbarat subayıyla Suriye’deki isyan liderlerinin İsrail’e giderek İsrailli güvenlik yetkililerle gizlice görüştüklerini” yazıyordu.
PARDO’NUN FİDAN’A VERDİĞİ DOSYA
Tabi AKP-İsrail ya da MİT-MOSSAD işbirliğine dair çarpıcı haberler burada bitmiyor. Gelelim bir diğerine…
Anımsayacaksınızdır. Gezi eylemlerinin en dorukta olduğu günlerde, 10 Haziran’da MOSSAD Başkanı Tamir Pardo Ankara’ya gelmiş ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile görüşmüştü. Basına yansıdığı kadarıyla ağırlıklı Suriye’yi konuşmuşlardı ama masada Gezi dosyası da vardı!
Jöntürk’ün istihbarat kaynaklarından edindiği bilgiye göre MOSSAD Başkanı Tamir Pardo, Hakan Fidan’a 11 Mayıs’ta meydana gelen Reyhanlı patlamasıyla ilgili bir dosya vermiş!
İlginç olan, bu görüşmeden saatler sonra Reyhanlı’nın faili olduğu iddia edilen Nasır Eskiocak, Hatay’dan Suriye’ye geçmek üzereyken yakalandı!
Anımsayacağınız gibi 51 yurttaşımızın öldüğü Reyhanlı saldırısından sonra MİT Emniyet’i, Emniyet de MİT’i suçlamıştı. Yani AKP ile Cemaat, Reyhanlı üzerinden de çatışıyordu… Öyle ki, Hüseyin Gülerce Reyhanlı’nın BOP tuzağı olduğunu bile yazmıştı!
MOSSAD’IN REYHANLI’DAKİ ROLÜ
Tüm bunlar ne anlama mı geliyor?
1. Perdenin önündeki tiyatroya rağmen, AKP ile İsrail perdenin arkasında yoğun ilişkiyi sürdürüyor.
2. İsrail, Türkiye’nin Suriye düşmanlığına hem istihbarat sağlıyor hem de operasyonel destek veriyor. ABD, bölgedeki iki önemli taşeronundan Suriye’de işbirliği yapmasını istemiş ve Obama, Erdoğan ile Netenyahu’yu bu ihtiyaç nedeniyle telefonda barıştırmıştı!
3. Bölgedeki ve hatta Türkiye’deki kimi operasyonların sorumlusu olan MOSSAD, MİT üzerinden Ak-lanıyor!
Mehmet Ali Güller
Aydınlık Gazetesi
18 Temmuz 2013
Ahmet Davutoğlu, Erdoğan, Esad, Hakan Fidan, Hüseyin Gülerce, Maliki el-Kürdi, Moshe Yaalon, MOSSAD, MİT, Nasıl Eskiocak, Netenyahu, Obama, Tamir Pardo
GAZZE’DE TÜRKİYE-İRAN ÇARPIŞMASI
Posted by Mehmet Ali Güller in Aydınlık Gazetesi Yazıları, Politika Yazıları on 21/11/2012
İsrail’in Gazze saldırısı 2008’le eş tutularak değerlendiriliyor hep. 2008’de de İsrail, ABD seçimlerinden bir ay sonra ve kendi seçimlerinden bir ay önce Gazze’ye saldırmıştı.
Başbakan Erdoğan da böyle değerlendirdiği için Netenyahu’ya şu mesajı veriyor: “Bilesin ki 2012’nin şartları, 2008’in şartları gibi değildir.”
Bu teze sarılanlara göre İsrail bu zamanlama ile ABD yönetimini baskılamayı ve kendi seçimlerine de siyasi malzeme üretmeyi hedefliyor!
Kuşkusuz İsrail’in böyle bir hedefi vardır elbette ancak Gazze’de İsrail’in hedeflerinden ötesi sahneleniyor!
TÜRKİYE-MISIR, İRAN’IN YERİNE OYNUYOR
Peki, o zaman hedef ne?
Hemen belirtelim: Suriye’de çarpışanlar şimdi de Gazze’de çarpışmaya soyunmuşlardır!
Suriye’de İran-Irak-Suriye cephesiyle karşı karşıya gelen Türkiye-Suudi Arabistan-Katar cephesi, Gazze’de yanlarına bu kez Mısır’ı da almaya çalışarak yeni bir cephe açmaktadırlar.
Bu o kadar açıktır ki, Zaman yazarı Ali Bulaç haklı olarak şu uyarıyı yapmaktadır: “Eğer Filistin direnişinde Türkiye ve Mısır, İran’ın yerini almak istiyorlarsa, maddi karşılığı olmayan retoriklerin ötesinde İran’ın direnişe sağladıklarının fazlasını sağlamaları beklenir.” (Zaman, 19 Kasım 2012)
Bulaç ikinci bir uyarı daha yapmaktadır: “Hangi yönetim bu işe bulaşırsa, eninde sonunda ya Batı ve İsrail’e avantaj sağlamak isterken kendi kamuoyuyla karşı karşıya gelir, meşruiyetini kaybeder; ya da Batı ve İsrail ile bizzarure çatışmaya girer.”
Filistin Halk Kurtuluş Cephesi FHKC’den Adil Smara da meseleye aynı yerden bakıyor ve Gazze’de Türkiye-Mısır ekseni kurulmaya çalışılmasını “Müslüman Kardeşleri Gazze’ye yerleştiren köprü” olarak değerlendiriyor.
ERDOĞAN’IN İŞİ HAMAS’I DURDURMAK
En iyisi İsrail’in Gazze’ye saldırısından hemen önce meydana gelen kimi olguları sıralayalım:
1) Katar Şeyhi El Tani 23 Ekim’de sürpriz bir şekilde Gazze’yi ziyaret etti. İran’ın Fars Haber Ajansı, El Tani’nin bu ziyarette Hamas liderlerine saat ve dolmakalem hediye ettiğini belirtiyor ve ekliyor: “Bu hediyeler, İsrail uydularına düşük frekanslı sinyaller yolluyor ve bu sayede İsrail uçakları diledikleri Hamasçı’yı kolayca bulup vuruyor.”
İran’a göre İsrail Hamas’ın askeri lideri Cebari’yi bu şekilde öldürdü.
2) Pek çok analist, İsrail’in Hamas’ın lideri Cebari’yi öldürmesine şaşırdı. Zira Cebari son olarak İsrailli esir askerle Filistinlilerin takasını sağlamıştı!
FHKC’den Adil Smara’nın şu sözleri önemli: “Hamas liderlerinden İsmail Haniye’nin, Ramallah hükümeti yolundaki istişarelerinin önünde engel olan Cabari’nin ortadan kalkmasından sanki bir rahatlık duymuş gibi başladığı konuşmasını dinlediğimde, bu gözlemlerden emin oldum.”
3) AKP’nin koruması altında İstanbul’da yaşayan Tarık Haşimi’nin bu ay başında MOSSAD ajanlarıyla görüştüğü ortaya çıktı. Bu görüşmenin AKP bilgisi dışında olması mümkün değil.
4) İsrail Maslahatgüzarı yanında MOSSAD ajanlarıyla birlikte TBMM’de AKP’li Dışişleri Komisyonu Başkanvekili’ni “randevusuz” ziyaret etti.
5) Türkiye, resmi olarak İsrail’in Hayfa Limanı’na Ro-Ro seferleri başlattı.
6) Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel Suudi Arabistan’a gitti.
7) Tamam, Erdoğan “İsrail’in savunma hakkı var” diyen Obama’ya “bu nasıl adalettir” diye seslendi ama Washington’dan gelen “Hamas’a baskı yap” çağırısına da uydu!
Başbakan Erdoğan’ın bu talepten sonra El Fetih’le Hamas’ı birleşmeye çağırması ilginçti. Filistin’in bölünmüş yapısından bugüne kadar hiç rahatsız olmayan Erdoğan’ın çağrısı manidardı.
ABD Başkanı Barrack Obama’nın son olarak “Hamas’ın durdurulması Erdoğan ile Mursi’nin sorumluluğudur” demesi, aynı zamanda bir göreve işaret etmekteydi!
Mehmet Ali Güller
Aydınlık Gazetesi
21 Kasım 2012
Adil Smara, Ali Bulaç, Barrack Obama, Cebari, El Tani, Gazze, Netenyahu, Org. Necdet Özel, Tarık Haşimi, Türkiye-Mısır ekseni, İsmail Haniye, İsrail
- Diğer 1.482 aboneye katılın
Kategoriler
- ABC Yazıları (22)
- Aydınlık Gazetesi Yazıları (1.402)
- CRI Türk (167)
- Cumhuriyet Gazetesi (600)
- Film Yazıları (1)
- Kitap-Film Yazıları (14)
- Mesleki Yazılar (5)
- Odatv Yazıları (216)
- Politika Yazıları (2.524)
- Radikal Kitap Yazıları (1)
- Teori Dergisi Yazıları (6)
- Uncategorized (10)
Arşivler
İstatistikler
- 1.083.992 hits