Posts Tagged Yiğit Bulut
TRABZON’DA İLERİ DEMOKRASİ YOK MU?
Posted by Mehmet Ali Güller in Aydınlık Gazetesi Yazıları, Politika Yazıları on 25/08/2013
Başbakan Erdoğan Trabzon havalimanında bağırıyor: “Trabzon’a Gezi gelebildi mi? Giresun’a Ordu’ya gelebildi mi, Samsun’a gelebildi mi, Rize’ye gelebildi mi?” Ardından “Neden?” diye soruyor ve yanıtlıyor: “Çünkü aklıselimin yolu tektir.” (Hürriyet, 24 Ağustos 2013)
Sanırsın Karadeniz Sahil Yolu’nu tarif ediyor. Trabzon, Rize, Giresun, Ordu, Samsun hattında aklıselim var, memleketin geri kalan yüzde 90’ında aklıselim yok!
Kuşkusuz normal bir ülkede, normal bir başbakanın etmeyeceği laflar bunlar; bir tek sonbahar sendromuyla açıklayabiliyorum.
DAVUTOĞLU: GEZİ İLERİ DEMOKRASİ İŞİ
Başbakan Erdoğan Gezi’den sakınmak için kendisine Doğu Karadeniz’i “kurtarılmış bölge” ilan ederken, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ise Gezi’nin içeriğini boşaltmayı ve hatta onu rejimlerinin bir parçası gibi sunmaya çalışıyor.
En iyisi mi gelin o cümlenin tamamını birlikte okuyalım: “Türkiye’de de, demokratik bir ülke olduğu için gösteriler yapılması normaldir. Türkiye’de insanlar bir çevre meselesini protesto ettiler, protestoların ana sebebi bir kentleşme projesiydi. Mısır’da olduğu gibi adil ve özgür seçimler talebiyle ya da birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi işsizliği protesto etmek için yapılmadı. Çevre konusunun gündeme gelmesi, ileri demokrasi işidir.” (BBC, 23 Ağustos 2013)
Neymiş, Gezi bir ileri demokrasi işiymiş! Sıfır sorunun nasıl sıfır komşuya dönüşebildiğini anlayamayanlar belki bu slalom halinden anlarlar artık!
Milletin gözü önünde, BBC’nin Newsnight programında, “ileri demokrasi rejimine karşı yapılmış eylemleri, ileri demokrasi işi” sayan Davutoğlu, kim bilir görevi gereği görüştüğü mevkidaşlarına neler söylüyordur!
GEZİ, HAZİRAN’DA TRABZONDA’YDI
Normal bir hükümette, Başbakan’ın “Gezi girmeyen yerleri aklıselim” ilan ettiği sırada, Dışişleri Bakanı’nın “Gezi’yi ileri demokrasi işi” sayması, bir kriz nedenidir. Zıtlık, ikisinden birini utandıracak boyuttadır. Ancak bizimkiler profesyoneldir ve işe duygu karıştırmazlar!
Ve yine normal şartlarda, iktidardaki partisinin il başkanı çıkar ve “Gezi ileri demokrasi işiyse, Trabzon’da ileri demokrasi yok mu yani” diye sorar!
Ama anormallikler diz boyu olunca, sorular anlamsız kalır. Zira tezler en başından yanlıştır. Çünkü Başbakan’ın söylediğinin aksine Gezi Trabzon’a gitmiştir. Trabzon da memleketimizin her ili gibi, Haziran’da bir başka olmuş, güzelleşmiştir!
Tıpkı sonbaharda da olacağı gibi…
‘10 YIL DEĞİL, SON 3 YIL BAŞARILI’
Erdoğan, Davutoğlu’nun kendisini yalanlarcasına “Gezi ileri demokrasi işidir” demesine kızmayacaktır, nasılsa Davutoğlu BBC’ye İngilizce konuşmuştur ve Erdoğan İngilizce’yi “diklenecek” kadar bilmektedir!
Ancak danışmanları gıcıklık yapar da konuşma metnini Türkçe’ye çevirip önüne getirirse, durum değişebilir. Zira Davutoğlu’nun şu lafları tansiyon fırlatacak cinstendir: “Türkiye’nin son üç yılı büyük bir başarı hikâyesidir. Üç sebeple. Demokratik reformlar, ekonomik gelişme ve aktif dış politika.” (BBC, 23 Ağustos 2013)
Neden Erdoğan’ın iş başında olduğu 11 yıl değil de, son üç yıl? Yoksa Davutoğlu başarı ölçütünü kendi bakanlık tarihiyle mi başlatıyor?
Bakın bu sorular, etrafı Yiğit Bulut türünden danışmanlarla çevrili Erdoğan’a içten içe sordurulacaktır. Çünkü inişe geçen kuvvetlerde komplo daha iyi zemin bulur.
Sonbahar daha ne sancılara gebe…
Mehmet Ali Güller
Aydınlık Gazetesi
25 Ağustos 2013
HESAPLAŞMAK
Posted by Mehmet Ali Güller in Aydınlık Gazetesi Yazıları, Politika Yazıları on 08/08/2013
Silivri’de hukukun olmadığı, Ergenekon’un bir dava değil bir tertip olduğu acaba 5 Ağustos’tan sonra anlaşılabildi mi?
Halk bakımından sormuyorum elbette…
Türk halkı en başından beri tertiple ve operasyonlarla ilgili hükmünü vermişti.
Sorum, medya gücünü elinde bulunduran gazetecilere, aydınlara, sanatçılara…
AKP: SİLİVRİ’DE HESAPLAŞTIK
5 Ağustos sonrası hükümet çevrelerinden gelen açıklama ve yorumlar, hâlâ tereddüdü olanlar için artık her şeyi daha net ortaya koymaktadır.
Örneğin Başbakan Erdoğan’ın siyasi başdanışmanı Yalçın Akdoğan olanı “hesaplaşmak” ve “tüm darbelerin hesabının sorulması” diye koyarak, Silivri’de hukukun değil siyasi çarpışmanın olduğunu belirtmiş oldu.
Örneğin AKP’nin operasyonel kalemşorları iki gündür “Ergenekon daha bitmedi” diye yazıyorlar. Açık açık sadece içeridekilerle değil, dışarıdakilerle ve hatta ölüp gidenlerle de hesaplaşacaklarını belirtiyorlar.
Örneğin Başbakan Erdoğan’ın ekonomi danışmanı Yiğit Bulut, Silivri’dekilerin saha elemanı olduğunu, asıl Ergenekon’la, yani ekonomiyi elinde tutanlarla henüz hesaplaşılmadığını yazıyor.
SİLİVRİ’DE TALAT PAŞA, MUSTAFA KEMAL YARGILANDI!
Ve aslında tarihle, Türk tarihiyle, Türk’ün devrimci mücadele tarihiyle hesaplaşıyorlar!
Doğu Perinçek ile birlikte onun şahsında Talat Paşa yargılanıyor!
Tuncay Özkan ile birlikte onun şahsında Namık Kemal yargılanıyor!
İlker Başbuğ ile birlikte onun şahsında Mustafa Kemal yargılanıyor!
Hikmet Çiçek ile birlikte onun şahsında Bahattin Şakir yargılanıyor!
Deniz Yıldırım ile birlikte onun şahsında Hasan Tahsin yargılanıyor!
Silivri’deki kahramanlarla birlikte onlarında şahsında İttihat ve Terakki’nin İngiliz emperyalizmi ve Rus çarlığına direnen devrimcileri, Çanakkale’de şehit düşen Mehmetçikleri, Kurtuluş Savaşı’nda İngiliz ve Fransız emperyalizmine karşı yurdunu savunan milliyetçileri, iç ayaklanmaları bastıran Kemalistleri yargılanıyor!
Silivri’de 275 kahramanla birlikte, Türk milleti yargılanıyor!
Artık sadece biz değil, yargılayanlar da bunu açık açık söylüyorlar…
ATATÜRK GİBİ YAPMALI
Peki, ne yapmalı?
Çözüm belli: Atatürk gibi yapmalı!
Padişahın idam fetvasını yok saymalı, Anadolu’ya çıkıp halkla birleşmeli, örgüt kurmalı, kurtuluşu örgütlemeli…
Üstelik Atatürk’ten çok daha şanslıyız: Zira örgüt var, halk var, imkânlar var…
5 Ağustos’ta Silivri’de gördük: Halk AKP’nin yasaklarını tanımadı ve akın akın yürüdü.
6 Ağustos gecesi Fenerbahçe stadyumunda gördük: Halk AKP’nin yasaklarını tanımadı ve Haziran direnişindeki sloganları gümbür gümbür attı.
Önce Silivri, sonra da Kadıköy’ün verdiği mesaj açıktır: Bu daha başlangıç, mücadeleye devam!
Mehmet Ali Güller
Aydınlık Gazetesi
8 Ağustos 2013