Posts Tagged Hasan Cemal

BAŞKANIN TÜM ADAMLARI

Öcalan’ın “çekilme” şartlarından biri de Akil Adamlar heyeti…

Ancak önerinin yeni olmadığını, Erdoğan ve Kılıçdaroğlu’nun da bu öneride mutabık kaldığını önemle vurgulamalıyım.

Öcalan bu önerisini Aralık 2007’de ortaya atmıştı: “Akil adamlar komisyonu kurulmalıdır. Bu akil adamların kimlerden oluşacağı çok önemli… Ben sadece biz seçelim, bizim seçtiğimiz insanlardan oluşsun demiyorum. Devletin de seçeceği kişilerden oluşan bir komisyon olur. Örneğin İlter Türkmen olabilir. Bu komisyona Aahtisari gibi, ki özellikle onu öneriyorum, insanlar bulunmalı. Bunlar gelip benimle de görüşürler.”

Ardından Kılıçdaroğlu, Öcalan’ın Akil Adamlarını, bir Y-CHP önerisi olarak gündeme getirdi. Hatta daha da ileri gitti ve PKK’yle MİT’in değil, Akil Adamların görüşmesi gerektiğini savundu. (Haber Türk TV, 7 Haziran 2011)

ÖCALAN’IN VE DEVLETİN AKİL ADAMI: AAHTİSARİ

Marti Aahtisari, Öcalan tarafından Akil Adam olarak önerildikten sonra AKP ve CHP tarafından Türkiye’ye davet edildi.

Aahtisari Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan ve Ana Muhalefet lideri Kılıçdaroğlu’yla görüşerek sadece Öcalan’ın değil, devletin de Baş Akil Adamı kabulü gördü.

KANDİL’İN AKİL ADAMI: İLTER TÜRKMEN

Ardından Murat Karayılan, Cumhurbaşkanı Gül adına röportaja gelen Hasan Cemal’e Kandil’in Akil Adamı’nı açıkladı: İlter Türkmen!

MİT’i CIA’ya bağlayan General Behçet Türkmen’in oğlu İlter Türkmen, 12 Eylül rejiminin Dışişleri Bakanı yapılmıştı. Türkmen’in kimliği Türk heyetinin bir Moskova ziyaretinde de gündeme gelmişti

Yıl 1974. Yer Kremlin. Sovyetler Birliği Yüksek Prezidyum başkanı Potgorni, TBMM Başkanı Kemal Güven’e İlter Türkmen’i parmağı ile işaret ederek, “sizin bu büyükelçiniz Amerikan casusudur” diye bağırır. Heyette yer alan milletvekillerinden Necdet Evliyagil, yanında oturan Türkmen’e “Bu nasıl iş? Cevap ver” der.

Ancak Türkmen’in vereceği bir cevabı yoktur!

BDP’NİN AKİL ADAMI CHP’DE: TANRIKULU

Sonra BDP’nin Cengiz Çadar, Hasan Cemal, Sezgin Tanrıkulu gibi Akil Adam önerileri oldu.

“Gölge CIA” olan Stratfor’un TR705 kodlu istihbarat kaynağı Sezgin Tanrıkulu, bilahare Akil Adam kontenjanından CHP’ye girdi, milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı oldu.

AKP’NİN AKİL ADAMI: HİLMİ ÖZKÖK

AKP’nin en önemli Akil Adamı ise Hilmi Özkök’tü. Gerçi Özkök, Erdoğan’a bağlılığının sürekliliği nedeniyle pozisyonunu şöyle tanımlıyordu: “Akil değil makul adamım!”

Böylece Özkök, karşı devrimdeki rolü nedeniyle aslında AKP için “makul” olduğunu sergilemiş oluyordu!

İSRAİL’İN AKİL ADAMI: HİSARCIKLIOĞLU

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ismi önce İmralı sürecinin Akil Adamı olarak gündeme geldi.

Ancak İsrail’in özrü sırasında ortaya çıktı ki, 17 Mart’ta Kudüs Tahkim Merkezi’nin Eş Başkanı ilan edilen Hisarcıklıoğlu meğer Suriye’ye karşı İsrail-Türkiye cephesi kurulmasında da Tel Aviv’in Akil Adamı olarak görev almış!

AB’NİN AKİL ADAMI: BEJAN MATUR

Eski Zaman yazarı Bejan Matur ise Alman Der Spiegel’e yazdığı bir makalede PKK’ye akıl vererek, Akil Adam olduğunu göstermiş oldu.

Matur AKP’nin her an çark edebileceği uyarısı yaparak sürece, örneğin AB gibi bir garantör gücün yetkili olmasının şart olduğunu savunuyor.

ABD’NİN AKİLADAMI: EGE CANSEN

Hürriyet yazarı Ege Cansen ise “ihanet önerileri” listesinde üst sıralar için yarışacak şu öneriyi yaptı: “PKK değil, bölgedeki (Güneydoğu’daki) güvenlik güçleri geri çekilsin!” (Hürriyet, 27 Mart 2013)

Tüm okurlarını şaşırtan Cansen, bu dudak uçuklatan önerisiyle kendiliğinden Atlantik’in Akil Adamlığına terfi etti.

AKP’NİN AKİL ADAMI: YALÇIN AKDOĞAN

Başbakan Erdoğan’ın danışmanı Yalçın Akdoğan ise bu karşı devrim sürecinin nasıl tamamlanacağını belirtiyor: “Tarihle, geçmişle hesaplaşmadan, sorgulamadan, yüzleşmeden kronik meseleler aşılamaz.” (Yeni Şafak, 27 Mart 2013)

Akdoğan’ın tarih dediği Atatürk’tür, Cumhuriyet’tir, Kurtuluş Savaşı’dır, Kemalist Devrim’dir; kökleri kazınmadan, milletin hücrelerinden sökülüp atılmadan nihayete erilmez!

Mehmet Ali Güller
Aydınlık Gazetesi
28 Mart 2013

, , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

1 Yorum

TÜRKSÜZ BARIŞ OLMAZ!

AKP ile PKK’nin ve Erdoğan ile Öcalan’ın “barış” süreci nasıl hayata geçecek diye merak edenlere haberi verelim: Batman’daki Atatürk heykelin altındaki “Ne mutlu Türküm diyene” yazısı kaldırılıp, yerine “yurtta sulh, cihanda sulh” yazılmış!

Herhalde şöyle düşünmemizi istiyorlar: ‘Türk’ çıkınca, ‘barış’ gelir!

KOMŞULARA PKK KURŞUNU

Ortada dönen “barış” palavrasına rağmen aslında Türk Mehmet ile Kürt Mehmet’in ABD ve İsrail adına cephelere sürülmek istendiğini anlatıyoruz kaç gündür. Üstelik bunu da Erdoğan ile Öcalan arasındaki mutabakata dayandırıyoruz.

Ne diyordu Öcalan örgütüne: “Çekilirsek gerilla biter görüşüne katılmıyorum. Suriye var, İran var. Şu an Suriye’de 50 bin, Kandil’de 10 bin, İran’da 40 bin var.”

Abartılı sayılar bir yana, Öcalan bu mesajıyla “yeni Ortadoğu” için PKK’nin “yeni görevini” ilan ediyordu.

Geri çekilme dedikleri işte budur!

PKK NAMLUYA NASIL SÜRÜLECEK?

Peki, “geri çekilme” nasıl olacak?

Hükümet sözcüsü Bülent Arınç’ın “geri çekilme düzenli olacak” sözlerini ciddiye almıyoruz. Hükümetin basındaki sözcüleri ise şöyle bir takvim açıklıyorlar: “1. Temmuz sonuna kadar sınır dışına çekilme. 2. Temmuz-Eylül arası yasal düzenlemelerin yapılacağı hazırlık süreci. 3. Eylül ortası 31 Aralık tarihleri arası ise silahların bırakılması ve dağdan iniş süreci.” (Yeni Şafak, 25 Mart 2013)

Ancak Hasan Cemal’e konuşan Murat Karayılan, -AKP’nin hamlelerini görebilmek için- şimdiden öteleme yaptı ve “geri çekilme sonbahara sarkabilir” dedi.

Geri çekilmeye ilişkin en somut açıklama ise AKP hükümeti yerine Barzani hükümetinden geldi. Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani’nin sözcüsü Sefin Dizai, “her PKK’li kendi ülkesine çekilecek” dedi.

Yani İran vatandaşı olan PKK’li İran’a, Suriye vatandaşı olan PKK’li Suriye’ye ve Irak vatandaşı olan PKK’li Irak’a çekilecek!

Böylece Öcalan’ın, daha doğrusu Washington’un PKK’ye verdiği İran, Irak, Suriye görevleri başlamış olacak!

Yani “geri çekilme” değil, PKK’nin bölge ülkelerine sevk edilmesidir söz konusu olan.

PKK GÜNEYDOĞU’YA YERLEŞECEK!

Ayrıca şu soru da anlamlıdır: Her PKK’li, vatandaşı olduğu ülkeye gidecekse, Türkiye vatandaşı PKK’liler ne olacak?

PKK’nin 3’te 2’sinin Türkiye vatandaşı olduğu düşünülürse, sınır dışına çekilmekten ziyade Kuzey Irak’taki PKK varlığının aynı zamanda Türkiye’ye yerleşmesi mi gündeme gelmiş olacak?

Oslo süreci müzakerelerinde bu sorunun yanıtı vardı aslında. Öcalan avukatları aracılığıyla yaptığı kimi açıklamalarda da değinmişti: PKK, demokratik özerk bölgenin öz savunma gücü olacak!

GÜNEYDOĞU’YA DİNİ RESTORASYON

Başlarken “barış” süreci nasıl hayata geçecek diye sormuş ve Batman’daki “ne mutlu Türk’üm diyene” yazısının yerine “yurtta sulh, dünyada sulh” mesajının konulmasına dikkat çekmiştik.

Bitirirken de şunu soralım: Peki Öcalan’ın Nevruz konuşmasında yer alan İslamcılık, mezhep, tarikat, cemaat mesajları nasıl hayata geçecek?

Onun da yanıtı oluşmaya başladı: Diyarbakır Dicle Üniversitesi kampüsüne 4. Cami yapılmaya başlamış!

Mehmet Ali Güller
Aydınlık Gazetesi
27 Mart 2013

, , , , , , ,

Yorum bırakın

PKK’YE BÖLGEDE ALAN AÇILIYOR

Başbakan Erdoğan’ın “PKK’nin silah bırakması” üzerinde durduklarını ve “liderlerinin üçüncü ülkeye gidebileceğini” açıklaması, yaz ortasına başlatılan yeni müzakere sürecinde masada nelerin olduğuna işaret ediyor.

Ancak tüm kazanımlarını silahla sağlayan, AKP’yle masada silahla pazarlık eden PKK’nin bu kartından vazgeçmesi gerçekçi değildir. Öyle ki, BDP milletvekilleri bile “silah sigortamızdır” demektedir. Hepsinden önemlisi de ABD’nin “Basra’dan Akdeniz’e açılacak Kürt koridorunda” silahlı bir PKK’ye ihtiyacı olmasıdır.

Tüm bu gerçekler ortadayken silah bırakılacağı sanılıyorsa, ya Ankara kandırılıyordur ya da ortada ciddi bir “operasyon” vardır.

AKP, PKK’NİN İKİ ŞARTINI KABUL ETTİ

Celal Talabani’nin Hasan Cemal’e söyledikleri işte bu “operasyona” işaret ediyor, anımsayalım.

Talabani, BM Genel Kurulu sırasında buluştuğu Tayyip Erdoğan’a “PKK bana geldi. Silah bırakmaya hazır olduğunu söyledi” diyor. Ancak PKK’nin iki koşulu vardır. Biri genel af, öteki de anayasadaki vatandaşlık tarifinin yeniden yapılması ve Türk sözcüğünün çıkarılması… (Milliyet, 16 Kasım 2012)

Erdoğan’ın Talabani’ye verdiği “genel af kolay değil, kamuoyu buna hazır değil” yanıtı iki gerçeğe işaret ediyor:

Birincisi, demek ki Erdoğan “Anayasa’dan Türk sözcüğünün çıkarılmasını” kabul etti. Nitekim Anayasa Uzlaşma Komisyonu’ndaki çalışmalar, öneriler, taslaklar bu yönde…

İkincisi de, Öcalan’ın “açlık grevlerini bitiren adam” olarak sunulması ile “genel af” için bir kamuoyu hazırlandığı gerçeği… Zaten yurt dışına çıkacak PKK yöneticisi sayısının 130 olduğu, geri kalanlar için eve dönüşü mümkün kılacak bir genel affın planlandığı, üçüncü ülkenin de Polonya ve Beyaz Rusya olduğu belirtiliyor!

Öte yandan Erdoğan’ın açıklaması ile KCK davası da düşmüş oluyor.

TÜRKİYE’Yİ SURİYE’DE BÖLME PLANI

Peki, “operasyon” ne? Operasyonu en somut olarak ABD’nin eski Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice açıklıyor Washington Post’a, hem de göstere göstere!

Rice’a göre “Suriye meselesi, Ortadoğu’nun bölünme hikâyesindeki son perdedir. Mısır ve İran güçlü bir ulusal kimliğe sahiptir. Bağımsız bir millet olma umudu besleyen Kürtlerin merkezinde yer aldığı Türkiye de güçlüdür. Türkiye bu yüzden Suriye’deki savaşa çekiliyor.

Yani ABD, Türkiye’nin Suriye’de bölüneceğini açıkça ilan etmiş oluyor. Nitekim ABD, Irak’ta da aslında Türkiye’yi bölmüştü!

Aydınlık’ta Suriye meselesinin “Irak’ın kuzeyindeki yapının Suriye’nin kuzeyinden Akdeniz’e açılması” olduğunu ilk günden beri ısrarla savunmamız bundandır.

ABD’NİN KÜRT KARTI

ABD’nin Kürt Koridoru ile Türkiye’yi Suriye’de bölme planında şimdi şu hamleler sergilenmektedir.

1. Patriot’ların Türkiye’ye yerleştiriliyor. Tayyip Erdoğan’ın, bu konu iki hafta önce gündeme geldiğinde Ahmet Davutoğlu’nu yalanlaması ama bugün bizzat Patriot’ların geleceğini kendisinin açıklaması ve hatta Türk topraklarını NATO toprağı ilan etmesi, Türkiye’nin içine düşürüldüğü çaresizliği resmetmektedir.

2. Suriyeli Kürtler birleştiriliyor. AFP’nin haberine göre PYD ve diğer Kürt muhaliflerin bileşerek askeri bir güç oluşturulmasına karar verildi. Amerika’nın Sesi radyosundan Henry Ridgwell’e göre de Barzani yönetimi, Suriye’den sınırı geçip Irak’a gelen Kürtleri, yeniden askeri kamplarda eğitiyor.

3. PKK, Bağdat’a karşı Erbil’e destek vereceğini ilan etti.

4. Genel af hazırlığı ile PKK’ye “bölgede” alan açılıyor!

Mehmet Ali Güller
Aydınlık Gazetesi
26 Kasım 2012

, , , , , , ,

Yorum bırakın

KİM, KİMİN AKİL ADAMI?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, içinde “mutabakat komisyonu” ve “akil adamlar grubu” gibi önerilerin de olduğu 10 maddelik “teröre çözüm” paketini, bugün başbakan Erdoğan’a sunuyor. Böylece Kılıçdaroğlu, din ve darbe meselelerinden sonra, Kürt meselesinde de AKP’nin kozlarını elinden almış olacak!

Anımsarsınız, Kılıçdaroğlu, din konusundaki hamlesiyle turbanın ilköğretim okullarına kadar girmesini sağlamış, darbe konusundaki hamleleriyle de AKP’nin TSK karşıtlığını bile aratır olmuştu! Bakalım, Kılıçdaroğlu’nun Kürt meselesine el atması, neyle sonuçlanacak?

ÖCALAN-ERDOĞAN-KILIÇDAROĞLU MUTABAKATI

Aslında bu “akil adamlar grubu” önerisi, Oslo’da ortaya çıkan mutabakatın genişlediğini gösteriyor. Oslo’da Erdoğan ile Öcalan yüzde 95 anlaşmıştı. Şimdi mutabakata Kılıçdaroğlu’nun da dâhil edildiği anlaşılıyor…

Nereden mi çıkardık? Gelin şu “akil adamlar grubu” meselesinin aslına bakalım:

Öncelikle “akil adamlar” konusunun, Kılıçdaroğlu tarafından daha önce de gündeme getirildiğini anımsatalım. Başbakan Erdoğan’ın özel temsilcisi olan MİT’çilerle PKK yetkililerinin Oslo’da görüştükleri ortaya çıktığında ilginç bir şey olmuştu… Normalde ana muhalefet partisi liderinin, suçüstü yakaladığı Başbakan’ın üzerine gitmesi, onu köşeye sıkıştırması gerekirdi.

Ama Kılıçdaroğlu karşı çıkıyormuş gibi yapıp, Erdoğan’a can simidi uzatmıştı! Kılıçdaroğlu, Fatih Altaylı’ya, PKK’yle MİT’in değil “akil adamların” görüşmesi gerektiğini söylemişti. (HaberTürk TV, 7 Haziran 2011)

AKİL ADAMLAR, ÖCALAN’IN ESERİ

Tabi işin tuhaflığı şuydu: “Akil adamlar” fikrinin asıl sahibi Öcalan’dı. Kılıçdaroğlu da, Öcalan’ın önerdiği akil adamların, Öcalan’la görüşmesini istemiş oluyordu!

Öcalan bu “akil adamlar” fikrini Aralık 2007’de ortaya atmıştı: “Akil adamlar komisyonu kurulmalıdır. Bu akil adamların kimlerden oluşacağı çok önemli… Ben sadece biz seçelim, bizim seçtiğimiz insanlardan oluşsun demiyorum. Devletin de seçeceği kişilerden oluşan bir komisyon olur. Örneğin İlter Türkmen olabilir. Bu komisyona Aahtisari gibi, ki özellikle onu öneriyorum, insanlar bulunmalı. Bunlar gelip benimle de görüşürler.”

KOORDİNATÖR ÜLKE TEMSİLCİLERİ

Öcalan’ın “akil adamlar” için özellikle önerdiği Marti Aahtisari, sonradan Türkiye’ye gelmiş ve Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile bu konuyu görüşmüştü!

Peki, “akil adamlar grubu” Aahtisari ile İlter Türkmen dışında kimlerden oluşacaktı? Bu ikisi Öcalan’ın kontenjanıydı… Ya AKP’nin, CHP’nin, Gül’ün akil adamları kimlerdi?

O dönemde, gündeme başka isimler de geldi… Örneğin Cengiz Çandar, Hasan Cemal ve Sezgin Tanrıkulu

Murat Karayılan’la görüşmelerinin Cumhurbaşkanı temsilcisi sıfatıyla yapıldığı konuşulan Hasan Cemal, kuşkusuz Gül’ün akil adamıydı… Çandar, muhtemelen üçüncü tarafın, yani Oslo’daki adıyla “koordinatör ülkenin” temsilcisi olacaktı.

Ya Sezgin Tanrıkulu? Şimdilerde CHP Genel Başkan Yardımcısı da olan Tanrıkulu’nun elbette CHP’nin akil adamı olduğu düşünülür… Ancak Tanrıkulu’nun, Wikileaks’in yayımladığı belgelere göre “gölge CIA” olan Stratfor’un TR705 nolu kaynağı olması, onun da “koordinatör ülke” temsilcisi olduğunu düşündürüyor.

Mehmet Ali Güller
Aydınlık Gazetesi
6 Haziran 2012

, , , , , , , , ,

Yorum bırakın

KOD ADI: AKİL ADAM

Yeni CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Oslo sürecinin devam ettiğini, görüşmelerin ve pazarlıkların sürdüğünü açıkladı. (HaberTürk, Köşke bizim adayımız seçilir, 11 Mart 2012)

Kılıçdaroğlu’nun sürecin ilerletilmesine bir itirazı yok. Ancak pazarlıklarda kimin rol alacağına ilişkin başka bir önerisi var. Kılıçdaroğlu, PKK ile MİT yerine akil adamların görüşmesini istiyor.

Aslında Kılıçdaroğlu’nun bu önerisi yeni değil. Kılıçdaroğlu, Haziran 2011’de Fatih Altaylı’nın “Öcalan’la da görüşülebilir mi?” sorusuna şu yanıtı vermişti: “Sorunun çözümü Öcalan ile görüşmekse, gitsin görüşsün bu akil adamlar.”

Peki, nereden çıktı ve kimdir bu akil adamlar?

ÖCALAN ÖNERDİ, KILIÇDAROĞLUSAHİP ÇIKTI

Önerinin asıl sahibi Abdullah Öcalan.

Kemal Kılıçdaroğlu ise Öcalan’ın önerdiği akil adamların, Öcalan’la görüşmesini istiyor!

Öcalan Aralık 2007 ve Ocak 2008’de, avukatlarıyla yaptığı görüşmelerde ortaya atmıştı bu akil adamlar önerisini: “Akil adamlar komisyonu kurulmalıdır. Bu akil adamların kimlerden oluşacağı çok önemli. Ben sadece biz seçelim, bizim seçtiğimiz insanlardan oluşsun demiyorum. Devletin de seçeceği kişilerden oluşan bir komisyon olur. Örneğin İlter Türkmen olabilir. Demokratik ilkeler çerçevesinde silahlar bırakılabilir. Bu komisyonun belirleyeceği esaslar çerçevesinde gerekli adımlar atılır. Bu komisyona Aahtisari gibi, ki özellikle onu öneriyorum, insanlar bulunmalı. Bunlar gelip benimle de görüşürler.”

Öcalan’ın önerdiği kişilerden Finlandiya eski Başbakanı Martti Aahtisari’nin daha sonra Türkiye’ye geldiğini ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den başlayarak iktidar ve muhalefet liderleriyle görüştüğünü anımsatalım.

ÖCALAN’IN AKİL ADAMLARI

Öcalan’ın ardından PKK’nin iki numarası Murat Karayılan da “akil adamlar” meselesini AKP’nin önüne getirdi. Karayılan, Kürt Açılımı’nın aktörlerine Hasan Cemal üzerinden içinde “akil adamalar komisyonunun” kurulmasının da yer aldığı dört şart öne sürdü. Kandil, AKP’ye isim de önerdi: İlter Türkmen!

Sonraki süreçte Ahmet Türk ve Selahattin Demirtaş tarafından öneri daha da somutlaştırıldı ve kamuoyuna sunuldu. Bu esnada Aahtisari ve İlter Türkmen dışında akil adamlar komisyonu” için ismi konuşulan kişiler arasında Hasan Cemal, Cengiz Çandar ve Sezgin Tanrıkulu da vardı…

TR705 KODLU SEZGİN TANRIKULU

12 Eylül döneminin Dışişleri Bakanı olan eski büyükelçi İlter Türkmen’in isminin “akil adamlar komisyonu”nda geçmesi anlamlı. Zira Türkmen, Dışişleri Bakanlığı’nın en Atlantikçi büyükelçisi diye bilinir. Türkmen’in kimliği nedeniyle bir heyetimizin Moskova ziyaretinde başına gelenler, Dışişleri’nin belleğindedir!

Üstelik İlter Türkmen’in babası Behçet Türkmen de, 1953 – 1957 yılları arasında Milli Amale Hizmetleri Reisliği yapmış ve MİT – CIA ilişkisinin temellerini atmıştı.

Bir diğer “akil adam” Sezgin Tanrıkulu ise her ne kadar 12 Eylül referandumu sırasında açıkça CHP’nin karşısında olmuşsa da, Kemal Kılıçdaroğlu tarafından Yeni CHP’de görevlendirilmiş ve hem milletvekili hem de CHP Genel Başkan Yardımcısı katına çıkartılmıştı.

İsmi o dönemde “akil adam” adayları arasında geçen Sezgin Tanrıkulu bugünlerde yeniden gündemde. Wikileaks’in yayımladığı belgelere göre, meğer Sezgin Tanrıkulu, “gölge CIA” olan Stratfor’un  TR705 kodlu kaynağıymış!

YENİ TÜRKİYE’NİN AKTÖRLERİ

ABD “Yeni Türkiye” planı yapıyor. AKP o plana göre PKK ile masaya oturuyor. Öcalan, hakem olarak “akil adamlar” öneriyor. Kılıçdaroğlu o akil adamların bazılarını CHP’ye monte ediyor. Sonra hep birlikte “akil adamları” masaya çağırıyorlar!

Bir yandan da “uzlaşma komisyonlarında” buluşup, “yeni Türkiye”ye, “yeni Anayasa” yapmaya çalışıyorlar!

Kimi dostlar ise hâlâ Cumhuriyet’in korunabileceğini ve CHP’nin kurtarılabileceğini umut ediyorlar. Cumhuriyet, ne kadar yeniden kurulmak zorundaysa, CHP’liler de o kadar “Kılıçdaroğlu’nu kazanmak” yerine, 6 ok programı hangi partideyse, orayı büyütmek zorundadırlar!

Mehmet Ali Güller
Aydınlık Gazetesi
16 Mart 2012

, , , , , , , , , ,

1 Yorum

%d blogcu bunu beğendi: